Bay...Evli...Âhirzaman'da 1 Garîp Dünyâ'lı
...................................................
.........A K L A....Z İ Y A N..........
.....................-29-.......................
.
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
'Akıl oldu şu bedenin hünkârı,
Tüketerek, 'ıslâh' etti zamânı;
Nefsi ile paylaştı tüm parsayı...
(Ziyân etti gülü; 'gülüm' yılları)
-Ziyân etti o güzelim yılları... '
ZARARIN NERESİNDEN DÖNERSEN KARDIR KARDEŞ.. BOŞVER OLAN OLMUŞ. İLERİYE BAK.. GÜZELİDE UNUT GEÇEN YILLARI DA(((((((((((((
TEBRİKLER GÜLCE ŞEREN
tebrikler kalemin daim olsun güzel bir çalışma
Ardı-sıra; estirirdi rüzgârı,
Konuşmasa,denileni; duyardı...
Yaban otu bastı tümden bostanı,
(Akılsızdı onun bütün dostları)
............1 B O Z G U N............
.
Akıl oldu şu bedenin hünkârı,
Tüketerek, 'ıslâh' etti zamânı;
Nefsi ile paylaştı tüm parsayı...
(Ziyân etti gülü; 'gülüm' yılları)
-Ziyân etti o güzelim yılları...
.
Her rıhtıma,demir attı; yanaştı...
Aymadı hiç; aylak aylak dolaştı...
Hâddi aştı...Şuna buna bulaştı...
-Ziyân etti; o güzelim yılları..
Ardı-sıra; estirirdi rüzgârı,
Konuşmasa,denileni; duyardı...
Yaban otu bastı tümden bostanı,
(Akılsızdı onun bütün dostları)
-Ziyân etti o güzelim yılları...
.
İşte,geldi; tarla bozum zamânı,
Başak vermiş o dalları yel aldı,
Elde kaldı,sâde; sapı samanı...
-Akıl mı etti; ziyân olan yılları?
-Ziyân etti; o güzelim yılları...
insanın önce kendisine,sonra ailesine ve daha sonrada topluma faydası vardır.kendisine faydası olmayanın ailesine faydası olmaz,ailesine faydası olmayanında milletine faydası olmaz.tek çare okumak,üretmek,kendini ve rabbini bilmektir....anlamlı şiir...kutlarım..saygılarımla...ibrahim yılmaz..
farklı ve nitelikli kutlarım
farklı ve nitelikli kutlarım
Akla ziyan serisini ilgiyle takip ediyorum, devamını bekliyorum... Hepsi ayrı ayrı çok başarılı, güzel şiirler... Konuyu işleme tarzınız çok degişik ve bu okuyanı derinden etkiliyor...
Başarılarınızın devamını dilerim.... Benden tam puan..
Selam ve saygılarımla...
Nurten ABA
Çok beğendim.Tebrikler
Her rıhtıma,demir attı; yanaştı...
Aymadı hiç; aylak aylak dolaştı...
Hâddi aştı...Şuna buna bulaştı...
-Ziyân etti; o güzelim yılları..
***********************
EMEK VERİLMİŞ,İNCİ GİBİ İŞLENMİŞ...AMBALAJI SÜSLÜ İÇİ BOŞ ŞİİRLERDEN DEĞİL ERCAN BEY...ÇALIŞMANIZI KUTLUYORUM,İLK TAM PUAN ESKİŞEHİRDEN...SAYGILAR SELAMLAR
ERCAN KARDESIM ÖZVERILI CALISMALARINIZ HER ZAMAN TAKDIRE DEGER.
SIZI KUTLARIM
SEVGILERIMLE
SELAMETLE
CEM
AKIL GELMİŞ BAŞA BUNDAN SONRA AKLİ YAŞA ERCAN KARDEŞİM ...ZARARIN DÖNÜŞÜ KAR....DERS ALINACAK BİR ÇALIŞMA RESİM LE SESLE EMEK VERİLMİŞ TEBRİKLER KARDEŞİME
Bu şiir ile ilgili 30 tane yorum bulunmakta