Belki de öyleydi,
Uzaktı o yıldız.
Çabalarken aklımca,
Al bir boyaya batırmaya,
Beyaz yazmayı.
Çok aşağılara baktım.
Yedi kat yukardaydım.
Hüzün dolu,
Sessizliğin sabahında.
Görünüp gözüme birden,
Akşamlar çökmeden,
Hızlı adımlarıyla biraz ileriden,
Başında, al yazması sanki
Akan sular gibi üzerinden
Uçuştu geçti gözlerimden.
Dediler ki,
Adı ‘’Necm’’ ve uçmak gerek ona.
Başka adı varsa da,
Yolu zordur.
Aklını karıştırır.
Başını döndürür, elini dondurur.
O, yalnızca gerçeği arar.
‘’Yücesin’’ demek gerek.
Ve bir de ‘’Sevdiğimsin’’
Şimdi artık susuyorum.
Elindeki teraziyi görüyorum.
Beni koyuyor bir kefesine,
Değerlerini, diğerine.
Kim’in başında görecektim,
Al boyalı yazmayı?
Servi’m de değilse,
Altın rengi atının üzerinde gördüm.
‘’Git şimdi hadi! ’’ dedim,
Sevgim beni sarsıyordu.
‘’Gidiyorum ama’’
‘’Bak yüzüme son kez’’ demedi ki.
Yanağına süzülmüş,
Gözyaşını ben görmedim ki.
Çiğnedi gitti mi bilemedim.
Ondan asla vazgeçemedim.
İstediği ne varsa oldu.
Ben her şeyi gördüm.
O beni göremedi.
Altı adı varmış,
O yolu gösterenin.
Sen ona ‘’yıldız’’ de şimdi.
Sana gerçeğin yolunu gösterecek.
Döndüğünde yukarılardan,
En büyük yardımımı,
Sen olmuşsun sanki yıldız gibi.
Ben alacağım senden.
‘’Miraç’’ olsa yolum,
Denenmiş gururum.
Helakim benim de,
Derman’ın zehri.
Boyanıyorum adsız renklere.
Gel sen de lüzumsuz kişi,
Düşür hızını gemi’nin.
Bir melek uzatırken elini,
‘’Sen şimdi yavaşça geç oradan’’ diyor.
Geç ki gözlerim seçebilsin diyor.
Tanıyıp dudağım seni,
Uzaktan sessizce öpebilsin diyor.
ÖZDENER GÜLERYÜZ
Özdener GüleryüzKayıt Tarihi : 8.1.2011 09:05:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Çok güzeldi. Şiirin mistik bir havası vardı ve sanki gizlerin arasında yolculuk yaptırıyordu.
Çok beğendim.
TÜM YORUMLAR (2)