cemre düştü toprağa karalara bürünmüş
kar çürüyüp yıprağa yakışmıyor olsa da
uyanınca yaprağa teninde göz sürünmüş
sıkışmıyor kalsa da bakışmıyor olsa da
salınıp git çarşıya boğuyor esmer teni
oradan geç karşıya soğuyor bez keteni
dudağında turşuya doğuyor söz yeteni
tıkışmıyor salsa da akışmıyor olsa da
gözü esrik akşama mavide ak turuncu
alışma ihtişama tadından tat buruncu
giyiminden kuşama derdine dert soruncu
çıkışmıyor dalsa da kakışmıyor olsa da
ölüm başka bahara tutup götür aşağı
gülüm gelmez kahıra buğdaylıca başağı
zulmü kalmaz ahire alkımlı gökkuşağı
sokuşmuyor bulsa da takışmıyor olsa da
kimden sabah gülüşü deli kanlı ısrarı
yaprağın dökülüşü kaldır gözde esrarı
toprağın sökülüşü yüreğinden kararı
tokuşmuyor alsa da çakışmıyor olsa da
eğreti bir düşmandı kimseye benzemesin
ağır kilom şişmandı komşular özenmesin
nedametli pişmandı ortamdan gezinmesin
çöküşmüyor çalsa da çekişmiyor olsa da
yüzün göster bağışla erkence mi yaşlandık
gözünden dök yağışla terkince mi taşlandık
ozan efem çöğüşle ne zamandır başlandık
tokuşmuyor balsa da kokuşmuyor olsa da
060412denizli
Kayıt Tarihi : 2.5.2012 23:06:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!