Gereksiz sevişmelerin
Ertesi sabah hüzünlerinden
Unutulmaya mahkum
Kadınları sarmış sarmalamış,
Onları bir hediye paketi gibi açmış,
Kendilerini onlara hediye etmiş,
Sonra da sessizce sarıp
Fiyonkları ince boyunlarına,
Bana gelmek üzereydin.
Bana sarılmak üzereydin.
Işığını kaybetmiş bir deniz feneri gibi,
Kör karanlıklardan kendini geri çağıran
Kadın bendim.
Sirenlerin çığlıklarını,
Işığını bulmak için çağılmış zanneden.
Kanatları kirli, ağzı kanlı
Tüm martıları
Yalnızlığının üzerinde konuk eden.
Kör kadın bendim.
Ben kendi kahkahamı özlemiştim,
Sen ise bendeki hüznü sevmiştin,
Gitgide daha hüzünlü beni...
Sarılmak istediğin gerçekte,
Ben miydim,
Yoksa hüzün mü söyle?
Aşktı iki kişilik bir yalnızlık,
Yalnızlık tam iki kişilik bir aşktı.
Bu devirde bu tam da
Arzu edilen bir frekanstı.
İki kişinin birbirine akması,
Önce doldurması,
Sonra boşaltması,
Sırayla ruhun bedeni
Ve sonra da bedenin aşkı
Tekrar dolabilsinler diye.
Ve karşılıklı.
Sonsuzluktur bu
Aşkı aşk,
Seni ben
Ve beni sen yapan
İki kişilik bir yalnızlık yaratan.
Sadece sarılmayı düşlemiştik
Birbirimizin hüznüne
Nazikçe,
Düşen bir gül gibi
Sedef bir sandukanın üzerine.
Sonra görmek istedik,
Görünce ışığı, akmak istedik
İvme alarak akışkanlar mekaniğinden
Birbirimizin hüzün seline.
Korkutan bilinmezliktir
Ne kaybedeceğini bile bilememek
El yordamıyla ilerlenen
Karanlık dehlizlere girmek.
Korkuyorum,
Kendimi kaybetmekten,
Kendimden önemli
Neyi kaybedebilirim, bilememekten.
Haydi,
Bana beni anlat!
Bana kendimi hatırlat...
Kayıt Tarihi : 22.8.2002 10:03:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!