Şu gök kubbeye doğru yankılanan sese bak!
Dalga dalga yükselir, seslenişin özü: Hak!
O ne ahenktir öyle o ne içten bir çağrı,
Yüzler Kıble’ye dönük secdeye varmış, Ağrı.
Saf saf dizilmiş alem sırayla vakit vakit,
Kalbi bir teslimiyet dile gelen ‘Bir’, tevhid,
Hiç bozulmuyor halka, bu ne güçlü silsile,
Bizatihi ben gördüm, bak dile geldim dile.
Görmekle kalmadım ben, hem işittim hem hissettim,
Beni dile getiren, nefes veren acep kim!
Birden türedi, Bir’den bu mısralar,
Bir akis,
Bir yankılanış oldu, Bir’i söyler
Bilakis.
Şu koskoca dağlardır sualsizce eğilen,
Dile gelen bülbüldür, Aşk’ın özünü bilen.
Bülbül değil midir ki şu dallarda ötüşen,
Ötüşleri bir zikir, işiten şendir şen.
Bülbülleri dinledim içime doldu huzur,
Şu heybetli dağları gördüm ardında nur.
İçerimde hissettim, yüreğime gün doğdu,
Güne ışık kattı da tüm karanlığı boğdu.
Gece olmak bilmedi, günün feri sönmedi,
Aşk’ın özüne vardım, andım ben Muhammed’i.
Vuslatı bekler oldum, çekiyorum ah-u vah,
Vallahi, Billahi ve Tallahi birdir Allah.
Kayıt Tarihi : 11.5.2005 15:09:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!