AKINCIYA
“Hüseyin Nihal ATSIZ’a saygılarımla.”
Orta Asya içinden süzülüp gelen atlı
Atamın diyarından muştular getirdin mi?
Elinde Kur’an Nuru, dudağın salâvatlı
Örfümüze yapılan zulümü bitirdin mi?
Sizler bu topraklarda adaletin timsali
Tarih asırlar boyu bize bunu söyledi
Bütün Kürşad illeri arzularken visali
Semerkant’ı, Bişkek’i Türkler vatan eyledi
Ey bihaber Akıncı, biz yitirdik umudu
Minvalimiz belirsiz, halimiz sona çıkar.
Gel gör ki bu ahvalin çizilemez hududu
Şimdi gözler perişan, gönüller mahzun bakar.
Müsaade aldığın gün ocağından, atandan
Artık şehit rütbeni ruhuna takmalısın
Son kez helallik alıp, toprağında yatandan
Rüzgârlara karışıp sel gibi akmalısın.
Seher vaktinde güneş takip etsin peşinden
Gittiğin yerlere önce sen doğmalısın
Dava için ayrılıp arkadaştan, eşinden
Bastığın topraklara rahmetle yağmalısın
Sen bir ok olmalısın, bakışların gergin yay
Vuslata giden yolda izlerin hep kalacak
Gözlerindeki inanç zorları eder kolay
Geriye dönmeyenin hakkıdır zafer ancak.
Şimdi düşün akıncı, elindeki mızrağın
Kutsal bir zafer için hedefi ne olmalı?
Nal sesleri çınlarken yol aldığın kısrağın
Varacağın menzilde müjdeleri bulmalı.
İster hayalde gezin, ister gerçeğe yol al
Dönüşü yok. Bu dava sandığından da çetin
Yıldızların önünde bekliyorken üç hilal
Cenk meydanı olmalı, Cehennem’in, Cennet’in.
Sen doğunun rüzgârı, güneşin ilk ışığı
Tez elden doğuver de aydınlansın dünyamız.
Sen tarihin yazmanı, Kızıl Elma aşığı
Kır artık zincirleri, gerçek olsun rüyamız.
EMİN ZEYBEK
14 Ocak 2010 BURSA
Kayıt Tarihi : 21.1.2010 22:46:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Şiirin esin kaynağı; Merhum Şair Hüseyin Nihal ATSIZ'ın 'Yolların sonu' isimli şiiridir.
Selamlarımla.
TÜM YORUMLAR (2)