Akıncı Türküsü Şiiri - Ömer Bayram Eroğlu

*Kahraman Ordumuza ithaf olunur.*
Kartal yuvası, akıncı ocağı serhatler,
Kurşun bilekli granit yürekli yiğitler,
Savaşta saf bağlardı yalçın dağlarca,
Bir kartal kümesi süzülür derbentlere.
Hep önde giderler gümüş yeleli atlarla,
Aman vermez şiddeti ölçülmez arzuyla,
Arz sallanırdı arz,meydana atıldıklarında
Akıncıydı onlar,serhat kartalları,
Miğfersiz,zırhsız,yörük çalak atlarla,
Rüzgarlara eğer vurulardı her akında,
Neden öngörülmezdi yaklaşan fırtına,
Duyulur manevarada davudi demir bir ses,
Vurun yiğitlerim,şahbazlarım amansız,
Bugündür; Şan alınacak nam salınacak gün
kartallar imrenirdi dalışlarındaki
Yıldırımlar yağardı ok ve kılıçlarından,
Cesaret kavgada,metanet her dafasında,
Allah Allah sesleri aksederdi ovalarda,
Bugün dahi duyululur o ilahi ses oralarda
Siyah kalpaklı akıncı beyi,koç başı,
Çil yavrusu gibi dagıtırken ortalığı,
İlk akıncı mıydı,İsa Bey Malkoçmu?
Koca evranos,Mihal oğlu Şahin beymi?
Dalga daldaakın varkenderbentlere,
Talas'ta,Dantanabakan da Malazgirt'te
Döğüşen o yigitti,ay yüzlü o yiğitti
Bir ülkesi vardı Akıncının aşk gibi
Kızıl elma derlerdi adına bu ülkünün.
Bir sevdaydı yüreklerde taşıdıkları,
Kızıl elma adına bu ülkünün.
Bir sevdaydı yüreklerde taşıdıkları,
Kızıl elmaydı aradıkları güzelin adı,
Akış her bahardaAvrupa ortalarına,
Dünya o yıllarda sadece osmanlıydı
Kızıl elmaYratanın yüceliğinin şifresi,
Nebisi Ahmed'in güzel adınınhatırası
Anılması ve bilinmesinin azmiydi akın.
İşte böyle seferden bir seferdi,
Buyruk salan en yaşlıAkıncı Beyiydi.
Hey koca gaziler çalak yigitler hey!
Seferimiz bu bahar Eflak üzerinedir
Yeşil Tuna şahitti,kıyıdaki ters akışa,
Balkanlara,Letistana,Eflaka,boğdana,
Şahitti Kosova,sancak ve Budapeşte,
Rastlanmaz tarihte bunun bir eşine,
Bir yıdaBayramın ilkini belgradda,
İkincisini Budin,de kutlayan Kanuni,
Şahitti! TÜRKOĞLU isterse imkansızı,
Olmazı tanımadı,Şhittir yüce tarihi,
Yedi düvele akında, üç iklimin güneşi
Her akında gül rengi ve kokusundaydı.
Bin dokuzyüz doksan beş yirmi yedi Ekim'de
Cemre anıydı,düştüler suya toprağa,
Oradan göğe yükseldi melek saflığında,
Tuna'nın ömründe aldıgı ilk gündür,
Berraklığında yıkayıp bir bir Cennete,
hepsinde hatıra her birinde bir damla tuna,
Onurun ve şerefin yücesi akıncı tuğunun,
Tuna nehrine emanet edildiği gündür.
Tunayla kan kardeşiolduğumuz gündür.