Sen çağırdığında eğer, ben gelmezsem…
Sana nasıl taparım? ...
Sen çağırdığında eğer, ben gelmezsem…
Yüzüne nasıl bakarım? ...
Sonra bu utançla nasıl yaşarım? ...
Sen çağırdığında eğer, ben gelmezsem…
Bazen yaşamaktan yorulur insan...
Baş edemediği kötülüklerden,
İkna edemediği insanlardan,
Anlatamadığı düşüncelerinden,
Yalanlardan, riyalardan...
Kaçmak ister bazen insan...
Biran durup hayatımızın bilançosunu yapalım;
Sol tarafta aktiflerimiz var...
Yani giderlerimiz, günahlarımız...
Ayrıca, birbirimize olan kısa vadeli borçlarımız...
Ve Ona olan uzun vadeli borçlarımız...
Sağ tarafta ise pasiflerimiz...
Seni düşlüyorum,…
Katran siyahı bir gecede…
Aniden bir yıldız gibi gülümsüyorsun bana…
Gecem, gündüzüm oluyor sanki…
Sessiz ve ılık bir yağmur yağıyor…
Ellerimi uzatıyorum,
Biliyorum buradasın, yanımdasın…
Seni görmesem bile, sesini duymasam bile,
Beni duyduğunu biliyorum…
Çünkü, seni hissedebiliyorum.
Bir kuşun çığlığında,…
Güneşin ışığında,…
Bu satırları sana yattığım yerden yazıyorum gülüm.
Zaten burada yan gelip yatmaktan başka bir şey yaptığımız yok.
Yan gelip yatmak dedim de aklıma geldi,
Askerde sana ne çok mektup yazardım değil mi?
Yat borusu çalmadan yazardım mektuplarımı
Burada yat borusu çalınmıyor,
Kolay değildir ölüm,
Sevdiklerini geride bırakıp gitmek…
Her şeyi bir kalemde silmek…
Kolay değildir.
Kolay değildir ölüm,
Bir Nisan yağmuru aktı, gözlerimden,
Derinden, çok derinden...
Belki de kalbimden...
Keşke, senin kadar sevebilseydik birbirimizi...
Ya da senin yarattıkların kadar...
Keşke, tahammül edebilseydik birbirimize...
Rengarenk balonlar ve kağıt helvalar,
Atlıkarıncalara biniyorduk,
Yarını hiç düşünmeden,
Bugünü yaşıyorduk…
Niye büyüdün be çocuk…
Ne güzel oynuyorduk…
Hayata geldim senin sesinle,
Okşuyordun beni yavrum diye..
Dokununca gözlerin gözlerime,
Kalbimde bir kıpırtı oldu anne…
Çocukluk gençlik çabucak geçti bile,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!