Bir ömrü doyasıya yaşadım,
Gündüzleri doldurdum,
Geceleri boşalttım,
Yarınları bugün yaptım,
Dünü arkamda bıraktım.
Anıları dondurdum, beynimin dipfirizinde!
Dişlerim dudaklarıma kilitleniyor,
Sesimi ağız boşluğuma gömüyorum,
Bir dumanlı bakış göz bebeklerimde,
Haykırışlarımı göğsüme gizliyorum.
Sıkıntılı bir uğultu kulaklarımda,
Bunalıma boyun eğmiş aklım,
Antalya’da gece tükenirken,
Sarar evreni, toprağın ve denizin kokusu...
Sabahın perdesi , maviliklere açılır ,
Ortalığı martıların çığlıkları kaplar
Sular griden maviye bulanır...
Antalya , alaşağı edilmiş bir geceden çıkar,
Güneşin yeryüzüne diklendiği,
Çakılların ışığa boğulduğu öğle sıcağında
Meltemle poyrazın, kimi hırçın, kimi sessiz kavgası,
Doğanın sahilde buluşmasıdır.
Buluşmanın bir yanı sevinçtir,
Bir yanı da, sonraki güne özlem.
dilimi
ve sözcüklerini seviyorum
Türkçenin doyumsuz,
seslerine,
hecelerine,
bayılıyorum.
Önce ellerimiz,
Ellerimiz ayrıldı birbirinden
Parmak uçlarımızda bir tanımazlık,
Binlerce kez dokunduğum ten yok artık.
Sonra kaçışan bakışlar,
Sonra ayrı uykular,
sevgilim,
beni özlüyorsun biliyorum,
güne dön yüzünü,
bak çevrene şöyle bir,
nereye bakarsan beni göreceksin,
açan her gülün içinde,
Hüzünleri, yüreğimde bir yerlere depoladım,
Sana hep mutluluklar kalsın diye.
Kini ve korkuyu düşlerime sakladım,
Sen korkusuz yaşayasın diye.
Tüm sevgileri anılarımıza yükledim,
Gecelerin bilinmeyen derinliklerinden.
Ve yine bahar
Yine , yeni sürgünler veriyor dallar...
Yüreklerde bir kıpırtı, coşkulu,
Sabahı maviliklerle karşılıyor yeryüzü,
Gecenin uyanışında yeni umutlar var,
Dalda çiçek , yerde böcek, gökte kuş,
Boray Uras ve kızı için
bir adam yürüyor,
adım adım yürüyor,
yüreğiyle, acısıyla yürüyor,
bir adam yürüyor,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!