Hayat...
Bir damla su misali çıkmaktır yola özünde bilmeden
Küçük bir akarsu oluruz nice gökten inen damlacıklarla
İstemeden içine düştüğümüz yolda evvel ayaklarımız kirlenir
Beşikten ve kucaktan ıradıkça
İleride başka yataklarla birleşince suların
Kah ufkun genişleyecek kah yatağın derinleşecek
Belki hayli ileridedir belki hayli yakındadır
Ya bir havzaya kavuşur yatağın
Ya da engin bir kuraklığa yitersin
İstersen en engin kuraklığa yetersin...
Susmasın hiç istersin bulunca
Bir çift gözden yüreğine akan nehir
Umarsız bırakırsın kendini
Boğulmak kimin umurunda
Dilinde damağında şeker gibidir
Tenine batan gülün dikeni
Bazen sağanak duygulara kapılırsın,
Düşse de damlalar yaprak kıpırdamaz...
Göz pınarların çağlayan olur,
Gönül suspus titrer işitilmez.
Onca su adam boğmaya kafidir,
Ancak gönül havzan çoraktır.
Kimileri der ki: tesadüfleri sever
Filozofun dediği gibi,
Hayatta tesadüfe tesadüf edilmez
Ki ona tesadüf edebilesin.
O, bir yol üzerinde gördüğündür;
Yol ki, hayattır bir kez yürüyebileceğin
İkincisi asla olmayacak.
Hiç mi görmedin, hiç mi duymadın?
Onca gidenin ardından gözü yaşlı
Çaresiz gidene kavuşmayı dileyen nicesini...
Hiç mi işitmedin?
Dili yoktur dur! diyemez,
Ya onu da alır devam edersin
Veya girersin onun koluna.
Öyle bir ışıktır ki İlahi,
Ona inanmak Allaha inanmaktır.
Gözünden yüreğine, yüreğinden ruhuna, ruhundan bedenine...
Ezelden ebede bir varlıktır asla görünmez,
Hissedersin varsa bir avuç kadar yürek.
Kainat kadar engindir ilahi,
Kocaman bir çukur ki,
Kimine mezar olmuştur hayattayken
Kimine ebedi meskendir İlahi!
Çığlık çığlığa sessizlik
Oturmuş hane sahibi neşemin tahtına.
Hıçkırıklar düğümleniyor ardı ardına,
Kan oturmuş göz çanaklarıma.
Kızıl terliyor gözpınarlarım.
Dilim kestiremiyor ne söyleyeceğini,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!