Ben bozkır çocuğuyum.
Sevemedim şehri, şehirlileri.
Katıksız ekmeğini bölüşmekten korkmazdı babam.
Anamın elleri kınalı, oyalıydı yazması.
Yüzü kavruk, elleri nasırlıydı ebemin.
Dudak tiryakisiydi dedem birincinin.
Türkü olmak isterdim.
Tanımadık insanlarda anlık gülüş,
Dilenciye verilen üç beş kuruş.
Bayram sabahı yeni elbiseler,
Cep harçlıkları.
Bir tabak aş, fukara sofrasında kapışılmak isterdim.
Çıkar peşindeyse insafsızca insanlar,
Hakkını almak için, haksızlık yapmak hukuk olmuşsa.
İsyanımla yankılanır dağlar.
Okur analar o zaman ismimi ağıtlarda.
Asiyim, aykırıyım sıradan insanlara.
Kanlı, şişkin gözlerle, kaç gece sabahları gözledim.
Zamanın son köşe başını tuttum.
Ne gelen var, ne de giden.
Suskunluğa susamış, özgür ruhların hasretindeyim.
Ateşe düşürdüm günahlarımı.
Bıçak sırtında parlayan gece, keserken sessizliğimi,
Göz ucuyla yakaladığım, gölgedeki o adam da kimdi?
şiirlerinizi gerçekten bir eleştiri yükünün duygularınıza yansımış bir parçası olarak anladım.eğer görüşlerinizi bildirirseniz bende bir şiirimi daha doğrusu bir karalamamı sizinle paylaşmak isterim.hoşçakalın.