Akıl, S.A.Arvasi’nin deyimiyle “bir zihni faaliyet olarak hipotezler kurmaya, teoriler üretmeye, tahminler ve kıyaslamalar yapmaya ve bazı hükümler vermeye elverişlidir; ancak aklın alamayacağı gerçekler de vardır ve akıl bu gerçekler karşısında susmak zorundadır.
Anlaşılan, akıl ne kadar gerekli ve önemli olursa olsun, yine de bir yönü ile zihnidir, insanidir. Tam kapasitesi ile çalışması “gerçek akıl” seviyesine ulaşabilmesi için başka kuvvetler ve desteklere ihtiyacı vardır.
Örneğin beş duyusu(özellikle de görme organı) tam kapasite ile çalışmayan bir insanın aklının buutu ve boyutu ne olursa olsun, önündeki kuyuya düşmekten kendini kurtarması mümkün olmayacaktır.
Öyleyse insan olarak aklı da kontrol altında tutan, yönlendiren bir iç göze ihtiyacımız var, bizim. Kendi aklının zemin katından yukarıya çıkamadığı için başka fikir ve görüşlerin alçak basınç alanı olmaktan kurtulamayan insanın ahlakın sıcaklığına da ihtiyacı vardır. Ahlak, vicdani bir tercih olmanın ötesinde, ferdi ve içtimai bir kontrol müessesesi olarak da düşünülürse ve insan için vazgeçilmezliği bilinirse, durum daha da açıklığa kavuşmuş olur.
Yılların tortusu çökmüş yüzüne
Alnını güneşe serecek adam
Uykusuz ranzalar suskun voltalar
Geride kalacak ve ah hüzünle
Bir gül gibi savrulup gülecek adam
katılıyorum.. yüreğinize sağlık görüşünüz için..
saygılarımla
ipek topyan
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta