Ben seni bir dost bilirdim,
Hayalinle övünürdüm,
Kardaş gibi güvenirdim,
Niye geldin oyunlara.
İki yüzlü, ahmak dostum,
Senin gibilere kastım,
Düşün sana niye küstüm,
Niye geldin oyunlara.
Dost ateşi yaktı beni,
Üç kuruşa sattı beni,
Nasıl bilemedim seni,
Niye geldin oyunlara.
Hayat bana destan oldu,
Dağlar bana mesken oldu,
Kötülükler dosttan oldu,
Niye geldin oyunlara.
Ağıl yaptım koyunlara,
Kurt dolanır koyunlara,
Kin bıraktın oğullara,
Niye geldin oyunlara,
Ben severim yaylaları,
Çayır, çimen, ovaları,
Kabul olmaz duaları,
Niye geldin oyunlara.
Akılsız dost, akil düşman,
Hangisinden olduk pişman,
Sitemime sakın şaşman,
Niye geldin oyunlara.
Düşman bana taş atmadı,
Köpeğime hoşt demedi,
Attığın gül, hoş gelmedi,
Niye geldin oyunlara.
Kayıt Tarihi : 16.12.2023 12:38:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Hayatta pek çok beklenmedik olaylar yaşarız. Ne bekleriz, ne buluruz. Hele bir de dosttan zarar görürsek duruma şaşar kalırız. Atasözümüzde der ki; ‘akıllı düşman, akılsız dosttan yeğdir’. Bazen düşmanımızdan endişe duyarız, tedbirli oluruz. Dostumuza güveniriz, iç halimizi paylaşırız. Dost görülen içimizdeki düşmanı fark edemeyiz. Bunlardan bir kısmı art niyetli değil, iyi niyetli ahmak dostlarımızdır. Bu şiir de bu konuyu işlemektedir. Şiirin ilham kaynağı; Dedegül Dağı(Isparta), Melikler Yaylası’nda yaşayan Karakoyunlu aşiretinden Mehmet Çavuş lakaplı Mehmet Demirdir. 2023 yılı Eylül ayında kendisini kıl çadırında ziyaret ettiğimizde bu şiirin bazı dizelerini bize okumuş ve bu konu işlenmiştir. Mehmet Demir amcamıza uzun ömürler dileriz.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!