AKILSIZ BEYİNLER DURULURM’OLA
Söyleyin ahbaplar dostlar söyleyin
Su durur’ya insan durulurm’ola
Sevgiden ne bilir akılsız beyin
Gün görmemiş güle vurulurm’ola
Kurulup köşeye yan gelip yatar
Dokunsan teline naralar atar
Palavrası boldur dert çile satar
Bu soysuzdan hakkım sorulurm’ola
Çaresiz biçare zayıfsa hali
Bey olsa ne çıkar veyahut vali
Laftan sözden almaz satar vallahi
Saf mayası bozuk yoğrulurm’ola
Sinsi,sinsi gezip atıp kestiren
Eşine dostuna terör estiren
Baş koyduğu yeri candan bezdiren
Ben erkeğim deyip kurulurm’ola
Dövmek mübah sanar gül ve çiçeği
Beyni olan görür acı gerçeği
İnsan incitir mi uçan serçeyi
Kırılan kalp küser dogrulurm’ola
Der Âlim dilimde destan olmadan
Ah çeker ağlarım saçın yolmadan
Şu cansız bedende tenin solmadan
Dizde derman olup yorulurm’ola
15.12.2009 Salı
EMBED SRC='http://www.antoloji.com/siir/media/94/www_antoloji_com_1304094_313.MP3' autostart=true loop=1 hidden=true,false width=300 heaight=8
Bekir AlimKayıt Tarihi : 15.12.2009 19:43:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Şiirin Hikayesi: Yüce Allah her şeyi çiftiyle yaratmıştır. Evrene baktığımızda gördüğümüz her şeyin bir eşini de beraberinde görürüz. Bu yaratılışın kanunu, Allah’ın kurduğu bir sistemdir. Özellikle canlılar aleminde her şeyin eri olduğu gibi her şeyin de dişisi de mevcut bulunmaktadır. Bu yaratılış sisteminin en iyi şekilde işlemesini sağlayan temel unsurlardan biridir. Allah her şeyi bir nizam ve ölçü içerisinde yaratmıştır. Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de müminlerin sıfatlarından bahsederken şöyle buyuruyor: “Onlar emanetlerini ve sözlerini yerine getirirler.”[22] Emanet edilen bir şey en güzel şekilde korunmak ve evin en güzel ve emniyet açısından en güvenilir yerine konmak zorundadır ki güzel korunabilsin ve emanet ehline sağlam bir şeklide ulaşabilsin. “Emanetlerini ve sözlerini yerine getirenler” “İşte onlar, cennetlerde ikram olunacak kimselerdir.”[23] Yine bir hadisi şerifte “cennet anaların ayakları altındadır” diyerek, kadına en büyük manevi değeri vermiştir. Karşılaştığım bir olayı anlatmak istiyorum. Bir gün akşam üzeri her zamanki gibi işyerimden çıktım şehrin en kalabalık ve işlek caddesi olarak bildiğimiz mevkide ağır,ağır eve gidiyordum. Aynı kaldırım üzerinde karşıdan gelen iki gencin yaşları yaklaşık 20-25 civarında olan bay ve bayan’ın bana doğru yaklaştıklarını gördüm. Zavallı kadını sokak ortasında çirkin ve alçakça adamın ellerinden ve dilinden çıkan çirkin kelimelerle sanki güçsüz çaresiz ve masum bir kadını dövmekle erkekliğini ispatlarcasına kadını tartaklıyordu. Bana yaklaştıklarında Adamın karşısına geçip İlk söylediğim söz şu oldu.(Utanmıyor musun sokak ortasında bir kadını dövmekten) diyerek kadının o anda olsa kurtulmasını sağladım. Oda bana verdiği cevapta (Sanane lan o benim karım) diye karşılık verdi.Bunun üzerine kadında da direnme gücü olmadığını görünce ayrılmak zorunda kaldım. Bu olay beni oldukça üzdü bir insanın karısı da olsa ona hakaret etme ve dövme hakkını ne dinimiz verdi nede kanunlarımız verdi.Bu cehalet ve acizlikten başka bir şey değildir.Kadın dövmekle Erkeklik ispatlanamaz. Bu Yazmış olduğum şiirde bu ve buna benzer olaylar neticesinde ortaya çıktı.
manalı güzel diziler kutlarım
Kadınlarımız birer çiçek birer güldür Bu kendini bilmez erkeklerin yaptığı ayının gül koklaması gibidir duyarlı yüreği bir kez daha tebrik ediyorum
tampuan selamlar
hakkını vermek gerek ..tam puan..
Bey olsa ne çıkar veyahut vali
Laftan sözden almaz satar vallahi
Saf mayası bozuk yoğrulurm’ola
Şiirin hikayesi oldukca ilği çekiciydi.Ne yazıkki bunlar hep yaşanıyor.Bu bir kültür eksikliği veya cahillik demekte yanlış,Olsa olsa kişiliksizlik,veya akıl bozukluğu olur.
Çok güzel bir konu,güzel bir şiir.
Kutlarım
Mustafa Yiğit
TÜM YORUMLAR (10)