Akıllı Yürek Şiiri - Bayram Kaya

Öykü: Aslında yüreğin (Buluncun- vicdanın) akılsal edimlerle oluşturulan, yeni bir bilinçsel duyum olduğu; 6. duyu organı, olarak gelişme aşaması olduğunu düşünme yapan bir çalışmam. Hani halkımızın 6. his dediği. Yürek vicdan, işi denen olaylar “”duygu “”olarak proteinlenmiş yeni bir duyumdur ve otomasyon edimler gibi bence. Aklın dayattığı bir yeni bilinç tomurcuğu. Refleksle kesinlikle karıştırılmamalı; refleks vejetatif düzeyde. Öznel ilişkinliğin önceden plastikleşip daha bir bilinç, özne karışır olmuş ama, eylem düzleminde, çelişmeler vermeden reel olan, zaman kayıbını önleyen eylem yapan tutum. Refleksteki zaman kazanıcı korumanın öznel hali.Ama dışada dönmüş ben dışını da kollayan kollektifliği olan bir plastik çıkarsama. Yürek işi öznede daha bir üst düzlem gerektirmesi aşaması. Belkide henüz oluşumda kendini ele vermeyen beliriş. Bunun pek çok bilimsel verisi var, sadece bir çıkarsama yaptım. Ayrık şiirimde devam niteliğinde, okuyanı çelişkiye düşürmeyi (Akıl yormayı) hedefleyen 2. çalışmam da, bu anlayışın bir sürdürümüdür. Bulunç tutumları üç bakımdan refleksten ayrılır bana göre. 1- Özneye ilişkin öncel bilincin hıfız edilmesi. Reflekste böyle bir şey yok, vucudu doğrudan korumaya yönelik dış uyarana ilişkisel bir tepki koyuştur.Refleks; öznel olmayan bir çeşit otomasyondur. 2- Refleks tutumlar eylemden sonra ne olduğu, ya da ne olmadığı düşünülür. Bu tutumda ise erdemsel olarak verilmiş, Önceden bilinç ölçülerince kriterize edilmiş, edimlerin akılsal ussal düşünümü ile varılmış kararları olarak tasarlandı. Plastiktir, bir durumda; araba altında ezilecek birine, tereddütsüz atılıp kurtarıyor oluyorken, aynı durumda pek önemsemediğiniz birine de aynı tutumu göstermeye bilirsiniz. Hani kılını kıpırdatmamak gibi bir şey. Ve öyle hissettim diyerek durumun vahametinden sıyrılırsınız. 3-Refleks bireye dönüktür, bulunç ise kollektif ve hem birey, hem ben dışına yönelen özneye ilişkin hep aynı olamaya bilecek yetkinlik.