..........Yaşamı akıl ile duyguya dayandırdığınız zaman yaşam anlamlı olur.Akıl devrede olmadığı zaman akıl doğruları yapmadığı zaman duygular acı olur.
..........Bir toplumda öyledir akılla yönetecek,akılla (Bilimle) üretecek sonra onun paylaşımını da akılla yapacak,paylaşım yaparken duygu ile süsleyecek.
..........Bir kesim, üreten değil zekat alabilecekleri insanlar yetiştirdiler. İnsan lar üretmediler.Mürit olup vere vere sonunda kendileri zekat ve sadaka alır duruma geldiler. Duygularıyla o kadar oynandı ki dedi- kodu etme,şeytanca düşünme denilerek de bu sahte ve haksız zekatçı takımın yaptıklarını insanlar değerlendiremedi.Katmer katmer yaptıkları birikti insanlarımız katmer kat mer fakirledi sadakaya muhtaç oldu. Hala ama cennete gidemem şeyhim
hakkında kötü düşünmeyeyim,gibisinden düşünüyorlar.Korkak,ürkek,zavallı oldular. sonunda yarım ton kömür,bir teneke yağ,3-5 kilo princin verilmesine duyguyla,saygıyla bakıyorlar.
........Aslında bu insanlar hipnotize edilmişlerdir.Neyin doğru neyin eğri oldu ğunu düşündürtmeme çalışmaları sonuç vermiştir.
.....Bu haksız sadakacı ve haksız zekatçılara şunu diyeyim.İşte 148 kilo altı nınıız oldu,geminiz de oldu.Ya alın Türkiye sizin olsun ne olacak? Hadi alın.
Üretmeyen,düşünmeyen,size sadaka ve zekat vere vere sadaka alır duruma geldiler mutlu musunuz? Siz gerçekten tarikatlarınız,cemaatlerinizi (Niye tarikat ve cemaatiniz var? Hangi ayette cemaat kurun,tarikat kurun diye yazıyor peki?) yönetirken aklınızı kullanıyor musunuz? Bu sadaka alır duruma gelen toplum sizi mutlu ediyor mu?
......Bakın yüzde 47 oyu alan yöneticimiz diyor ki:
'Valilerimiz kamyonun şoför mahalline binecek gidip kömürü teslim edecek.'
Bakalım sadakacı devlet(edilen) aklı uyuşturulan vatandaşa ne mesaj veriyor:
T.C. devleti konuşuyor,dinleyin:
1.Ben devletim öyle çaresiz öyle acındırılacak,öyle beceriksiz,öyle aciz hale getirildim ki ey vatandaşım sana geldim,sana sadaka getirdim ama ben sadakalık oldum inan.
2.Ey vatandaşım ben iş veremedim sana. Ben eğitim veremedim ki iş vere mesemde seni ekmeğini çıkarabilecek durumda yetiştirmeliydim..Ben sana sosyal güvence veremedim.İnanki sen toplum içinde yeşil kart çıkardıkça benim yüzüm kararıyor.Bu sağ iktidarlar beni yönettikçe sen bana ben de sana muhtaç olduk.Mahcubum vatandaşım sana.Seni(11 milyon) iftar çadırına bir öğün soğuk yemeğe yarım ton kömüre bir teneke yağa muhtaç ettim.Benim Mustafa Kemal Atatürk zamanında alnım açıktı.Çünkü enerjim bilimdi.Kurtuluş savaşında halk bana verdiği dörtte bir varlığını savaştan sonra kuruşu kuruşuna ödedim.İnan ki bana kurtuluş savaşında düşman olan ülkeler selam çakmaya gelmişlerdi.Irak için Bush 'un önünde kuyrukta beklemek benim şanımdan değildi.
3.Beni sadakacı devlet edenler kendi ceplerinden vermiyorlar ki.Asgari ücretlinin üç beş ekmeğini kesiyorlar ben de sana sadaka getiriyorum.Daha da içim yanıyor.Ceplerinden verseler ya...Ben Ali'nin iki ekmeğini sana getiri yorum hale bak! . Tıka basa yiyenler,deveyi dengi ile götürenlerden getirmi yorum ki sana bunları çok zoruma gidiyor ev vatandaş.Hiç bu hale düşmemiştim,ben.
.......Duygu nedir.Duygu bir binanın dış görünüşünü,güzelliğini daha yapılma dan(mimarisi) hayal etmek.Akıl nedir şekli çizilen binanın sağlam zemin ve sağlam demir,beton ile yapılmasıdır.Duygu devreye girer binanın dış görü
nümüne süs verir; Boyar,balkonları güzel dizayn eder.
.......Duygu nedir bir yöneticide.Bu Türkiye 780 bin kilometre karedir.Ne kadar nimetleri varsa ortaktır. Ben yönetciciyim.Hakkari' deki Ali Bey koltukta oturmadıktan sonra bana başbakan,parti lideri,cumhurbaşkanı olarak koltukta oturmak haram olsun,diye şartlanmadır.
.......Duygu nedir? Halkım en az üniversite mezunu olacak.'Kendi' olacak 'birey' olacak. Parti,hükumet bu ülke rüşvet nedir,torpil nedir,içki nedir,sigara nedir,sadaka nedir,zekat nedir bilmeyecek. velev ki bir deprem bir yangın bir felakette geçici olarak devrede olur(Sadaka ve zekat) .
.......Akıl nedir ülke kaynaklarını doğaya zarar vermeden,tasarruflu insanlar yararına üretmek.Akıl nedir eğitimi bilimsel yapmak.Akıl nedir dinini dilinden öğrenmesini sağlamak.Aklıyla öğrenecek,duyguyla süsleyecek.
......Bir gelin arabası düşünün. Akılla üretilmiş,gelin için de duyguyla süslen miş.
.....İşte bu.Akılla yönetilen ülke. Öyle bir ülke ki...Çalışamayan insanına yardım götürdüğün zaman onun yanında hicap duyasın. Sana iş veremedim.
Yerden göğe haklısın. Bu benim beceriksizliğim.Kapına kömür,yağ getire mem. Öyle insanlar yetiştirdik ki bizi ayıplarlar komşuların 'Utanmıyor da beceriksizliğini sergilemek için bir de koca valisini kamyon şoför mahalli sine bindirtmiş.'derler. Benim yapacağım adına banka hesabı açarım, ister
kömürle ister doğal gazla ısınırsın.Seni tek seçeneğe mahkum etmek benim haddime mi? (Belki çocuğun kömürün isinden alerji oluyordur.) Çünkü bu ülke ortak,hepimizin,sen şu an çalışamıyorsun.Çalışma durumun olsa zaten alnının akıyla çalışır kazanırsın.İstediğin kaynakla da ısınırsın.(Biliyorum öyle de onurlusun ki zekat ve sadaka olsa dahi başkalarının alın terini ekmek, tuz,şeker,kömür kabul etmezsin.) Özür dilerim şu banka cüzdanını cebine koyar mısın? diyecek,mahcubiyetle...
Dostlarıma sevgilerle
Delta S X
03.01.2007
Kayıt Tarihi : 3.1.2008 12:10:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

fazla birşey kalmamış,evi dahi olmayan sade saf-temiz
aldatılmış yurdum insanı aldatılmaya devam ediliyorsun '
Doğru söyleyeni dokuz köyden kovsunlar,ellerin armut
mu topluyor?onuncu köyü de siz kurun!İnançla,dayanış
ma ile,çabayla,bir zamanlar Ordu Fatsa'da olduğu gibi
paylaşımcı,insanca,sevgiyle...'
Sayın şair,yazılarınız ve şiirleriniz için sonsuz teşekkür-
ler ederim.Sevgi ve saygıyla...
Yine öyle olacaktır; bir gün mutlaka! Saygılar!
TÜM YORUMLAR (3)