Bir bebek doğar... Odanın sessizliğinde çığlık çığlığa bir ilk nefes, ardından sükutla süregelen nefesler alınır. Nefesler karışır, annenin verdiği nefes bebeğin ciğerlerine dolar.. Huzur...
Odanın çatısında tüm huzuru ve bereketiyle yağmur damlaları kulaklara “SUS” der. Sus ve bereketin, huzurun, mutluluğun tadını hisset. Bu ilk teslimiyetin idrakine var. İlk dersini al!
Bir doğumla öğrendiğimizi bir ömre oturtamazsak; yanlış patikalarda üzgün, mutsuz, umutsuz ve hatta sağlıksız ilerlemez miyiz? İlk nefeste öğretilmemiş midir yol? İnsan doğar mı, yoksa yeni bir sınava mı girer? Tüm doğanın yolu bir iken, bizim patikalarımız kimler? Yoksa biz miyiz hatanın tümü? Hata nedir ve neden adı hatadır? İlk nefesimizin sahibinin mesajını almamışız oysa. Yitip gitmek mi, yolu bulup tamamlamalı mı? Doğru tabelaları okumanın güdüsel hazzını hiç tattık mı? Öğretilenler nelerdi, biz ne yaptık? Kederi mi yaşıyoruz kaderi mi, yoksa seçtiğimiz kaderi unuttuk mu?
Hatırlamak, ilk nefeste saklı. Hayatına giren herkesi ve her şeyi Allah’ın sana gönderdiğini sakın unutma. Haritan Allah’ın nurunda, Allah’ın nuru kalbindedir. Bütün zenginliğin O’dur. Yaşadığın hayatı aldığın nefesi kendi yoluna çevirmen, işaretlerini kendi kalp dilinle yorumlamandan geçer. Akıl ve kalp dengeni kur.
Her insan birbirine derstir, yardımcıdır, kılavuzdur. Yazarın yaşam hikayesi, senin de kılavuzun olur belki... Şimdi sayfayı çevir, ilk nefesini hatırla ve yolu bul.
Sessiz Bekleyiş
Burak Ballı
Kayıt Tarihi : 6.12.2016 21:30:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!