Kaç zaman geçti üzerinden
Bayram sabahları çocukluğum
Açılmayan kapılar gibiydi
Yoktun ve yokluğunu geceden
Tatsız bayram şekerleriyle yuttum
Sevdirmedin ki arifeleri
Senin de içini yakar mı bilmeden
Bir tek günümüzün olmayışı hep sustum
Okunsun şimdi ezanlar bayramın müjdecisi
Çocuklar sıraya geçin erkenden
Bir avuç akide şekeri buldum
Paylaşmak büyütmektir maziyi
Bu gün bayram bihaber elbiselerden
Acısını bilmez urbalarda ruhum
Evlat haydi tut ellerimi
Kayıt Tarihi : 22.11.2005 04:49:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Diyemedim
-Dostum, kardeşim Yağmur Damlası'na-
Karanlıklar içindeydim,
Şimşeğin ışığına muhtaçtım.
Susuzluğum had safhadaydı
Ve sen geldin;
Sırtında yağmur damlalarıyla.
Kucağında yaradanın sevgisiyle,
Geldin oturdun gönül soframa.
Sözler aştı dağları,
Denizler taştı ne çok söyleştik...
Daktilomun tuşları ağladı sen anlattıkça
Babam dedin,
Annem dedin,
Kızım dedin de bağrımı deştin.
Yaralı kaplanlar misaliydin,
Yüreğini gömüp kuma,
Geçmişle gelecek arasında
Yer bulamadın kendine...
Öyle bir yağmur yağdı ki
Gözlerimden yüreğime
Diyemedim...
Bendeki gücü vereyim dedim de
Veremedim...
O kadar gururlu,o kadar asil
Ve o kadar ulviydi ki yüreğin...
Sevgi adına,
Dostluk adına ne varsa
Vermek isterdim sana...
Veremedim...
Ahretliğim,can dostum...
Nerdesin bilemedim.
Kanadım kırıldı
Diyemedim.
Dostluğuna sığınmak istedim de
Bulamadım ne seni
Ne de o dost yüreğini.
Ölülerin ardından ağlanır,
Ya yaşarken yok olanlar
Nerdedirler bilir misin,
Bilip de söyler misin?
Sanmam ki bilesin.
Sanmam ki diyesin.
Sanmam.
Çünkü senin yüreğin
Dolmuş da taşmış,
Taşmış da aşmış.
Serap Hoca
21.2.2005
TÜM YORUMLAR (2)