Akıcı / Azgın teke sendromu / klorsuz su / ismini söyleyemedim şeyler / kadınlar, deliler ve aptallar...
.
sabah uyandım da
susturdum saati parmağımla
gözümün çapağı vardı
sordum, gözüm akmasınmış
sebebi bu
başka nedenden dolayı
kalmazsa gözün yaşı
köreliyormuş baharı
ne renk ne şekil ilacı
yeni söylemler buluyorum
her şey zamlanmalı, aşk hariç
ve kireç kuyuları
aç çocuklara yemişler
incir, kuru üzüm ve turtalar
çöreği anneler uzatırlar
didaktik
diktatik >değişik bişey olsundu
diyalektik
farmakolojik
teolojik
teknokrat
demokrat
psikopat
isimlerini söyleyemediğim şeyleri
sevmemeliyim
öyle diyor başrolde ki şapşal
film izlemekte zor
bıraksam şiiri yaşadığım gibi
film yaşasam diyorum
sonu şaşkınlıkla biten
oysa fermantasyon diyebiliyorum şaraba
eskiden kızıl içki
mey deseler de başlığına
anıları ne çokmuş masaların
nasılda sıkılmadan muhabbetler
ona şaşıyorum epeydir
şarhoşluk > bir sarhoşça kayıt edilmiştir
dengesizlik
dağınıklık
kaybolmuşluk
sonsuzluk
yılgınlık
alnının çatı belki de
öpsem sev oluyor
ben bazen çok susuyorum
o olmayınca hele
yastık bile bıkıyor düşüncemden
kulağımdan akıyor
sigara sarısı sanıyorum
öyle işime geliyor
bazen kendimi kandırıyorum
göğüs demiyorum mesela
memeymiş kadında olanı
yeri yurdu dışça duranı
etrafı geri kalanı
vücutla göğüs diyarı
göz fetişisti oldum
güzel ne bulsam bakıyorum
çok bakıncaları anlatsam şimdi
sopalık olurum
ben en çok üşüyünce aşık olurum
mesela ayı çeşitleri var
izliyorum televizyonlardan
hep ısrarlı oluyor
bıyıklarını kemiriyor bu baskınlar
gazeteler “azgın teke sendromu “diyor
ben utanmazlar
hani dengi değilse birinin
nedir bu kadar üstelemek
nedir ömrü törpü etmek
sövüyorum evet
dili kesilse diyorum
ölsün gebersin belki de
geçmiş içi yalandan
konuşuyor dili
öl ulan öl
kadın mı, et mi, insan mı demeyi bilmeyen
evet erkekler ölmeli
ve bu dünya’yı
ya kadınlar
ya deliler yönetmeli
rahat olmalı insanlar
hani yüzsüz değil
gözün anlattıklarını hemen anlar
aklı başında bakanlar
gel bilmem kaç yaşına
sap olmadan git toprağa
yaşama kardeşim yaşama
ben bu akıllılardan bıktım
geçerlerken dünyanın
hayatın ve masumluğun ırzına
manifestolar
anayasalar
kanunlar ve dalga kıranlarla
eti kemikten ayıran kitaplarla
azgın teke yaratmadalar
bilmiyorlar ki yönetmeyi
kızdırıyorlar içimiz > doğrusu alt dizededir
su serpseler içimize su tankerleri
aç koca mahalle aç
çocuklar susuz
adamlar huysuz
kadınlar uykusuz
sayıl sayıl dur
sürüden seçemezler
klorsuz sular
ve dam salaklığı yasaklanmalı
çer çöp
iki gecekondu
biraz bıyık
asacaksın alayını da
kafadan koparmalık
gazetelerde haberler
falancanın ırzı
filancanın iğfali
yetmiyormuş gibi
önüne gelen
sekip sekip* bırakıyor şiiri
en ciddi bölüm:
yetti artık
dünyayı kadınlar
deliler
ve aptallar yönetmeli
öz yılı /
Zafer Zengin EtnikaKayıt Tarihi : 27.12.2006 12:09:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Ciddiyim. Yan etkileri: allah allah ne demek istemiş bu etnika denebilir, asgari ücreti tespit komisyonuna havale edilebilir, kaşındırır, aşındır, düşündür. Pirenlendirmek, kıllandırmak gibi yan etkileri mevzuuyu anlayınca geçer. Arıza durumunda doktora baş vurulur (tercihan hukuk doktoru) . Duvara sertçe atılan bir kafa herşeyi toz pembe gösterebilir. (minder duvarla kafa arasında olmalı) .
sanırım yazılanların vehameti şiirden kopmalara neden olan.
konuşuyor dili
öl ulan öl
kadın mı, et mi, insan mı demeyi bilmeyen
evet erkekler ölmeli
ve bu dünya’yı
ya kadınlar
ya deliler yönetmeli
.................
Teşekkürler Zafer:))
Kutlarım.
Saygılarımla.
TÜM YORUMLAR (3)