.......
3./
yalnız uyuyanların düşlerini getirdim
ellerinde düş çoğaltanların hüznünü
oğullarının cesedi üzerinde ağlıyor annem, akdeniz
maon'ların korkuyla ürperişinden geçip geldim
..
Ne olur bilmiyorum…ya da nereye çıkar bu yol…bir ağacın ortasından mı geçer yoksa bir dağın zirvesinde donamı kalır onu hiç kestiremiyorum…bildiklerim aslında sende unuttuklarımdı…onlar öyle zambaksıydılarki bahardan bahara göç ederdi kökleri göğsüne…lacivertten tut da turkuaz mavisine varıncaya kadar sendiler…sendiler bir akdeniz papatyası kadar…sensizdiler bir dağ geyiği kadar…yalnız,dört tarafı avcılarla çevrili,nesli kesilmiş bir nesildin işte akdenizde…yaz yağmurunun toprağa şakası gibi ürkekleştirdin beni…gelip geçer oldum hep senden…akdeniz kızı olsan belki anlardın…belki anlardın akdenizin sensizliğini…
Belki düşmezdin bir körfeze boydan boya yalnızlıkla…içine sarı hüzünler saçmazdı hayat…yolun bana çıkardı bir ağacı değil beni bölerdin ikiye acımadan…bildiklerim sende değil gözünü açtığın perdeye kazınırdı desen desen…ne Akdeniz gelirdi aklıma o zaman ne de terkedilmiş aspendos…evet aspendos dedim çünkü,öyle bir hayalim var ki yunan tanrılarının gözü önünde öpmek var seni şimdi…onları çağırmak çağlar öncesinden…pegasusa bir yumruk athenaya bir çalım ve erosa demirden bir çukur…bilmem verirmiydin dudaklarını gözlerini kapayarak…Akdenizli olmak istermiydin bir'' İNSANLIĞA TERFİ ETMİŞ TANRIYLA''…
Çarmıhtan yapılma zamanlara kurulmuş bir yaşamda seni Akdeniz yaptım…belki de suç bu…mahkemesi kurulmadan cezası ayrılık, ölüm olan bir suç…neylersin ki harabeler hep düşlerde ayağa kalkar…destanlar yazılır cılız bir cesaretten…işte ben harabeyim,cesaretim en ahkam satanından…kiremitim,taşım,harcım bu Akdeniz yalnızlığımda…duymasan da gör,söylenmese de hisset…gittiğin yol, yol değil deseler bile sen oralardan palmiyeler dik kaldırımlara…bir hışırtın olsun, o yol gitmeye değer sonunda fırtınan olsa da…
yazdıklarıma baktımda,bir fanatik kadar çoşkulu bir filozof kadar hitabetli olmuş...
..
Efsane
Gökyüzü kızıllığını terk ediyor, gündüz gecesine kavuşmakta... Uzaklarda hayal meyal gördüğümüz deniz fenerleri artık içimizi aydınlatmaya başladı. Yorgun yelkenlimiz taze gelin gibi süzülerek antik limana girdi. Onu görmek, ona kavuşmak an meselesiydi. Geçmişe sessiz şahitlik eden tarihi kale,siyaha bürünürken geride kalan yüksek dağlar tek hakimiyetin kendisinde olduğunu ima eder cesine bizleri kucaklıyor... Bir başkalık var dokusunda, bir yansıma herkesin hayallerine uzanan, gizem eskilere ait hatta tılsımlı bir Akdeniz kokusu insanı büyülercesine bedenine yayılan... Yıldızlarla süslenmiş mehtabın gölgesinde yürüken daracık sokaklarda,ruhlarımızı rahatlatıyor bir bakıma kendimizi unutuyoruz Akdeniz sarhoşluğunda! Sanki zaman yolculuğuna çıkmış gibiyiz! Düşününce yaşlı yüreğine sığdırdıklarını, hükümdarlar arasında para karşılığı satılışını, Akdeniz'de fuhuşun onunla başlayıp tüm dünyaya yayılışını, Venedikliler zamanında korsanlara ait olduğunu, efsanelerle dolu hanımeli tüten bu güzelliğin askeri amaçlara da hizmet edip, ticaret yolunu kendi bünyesinde barındırdığını... Uğruna kan dökülmesi sebepsiz olmasa gerek! Söylenceye göre; herkesin sahip olmak istediği, ve çok fazla el değiştirdiği için tarihte 'Akdeniz Fahişesi' adını almıştır. Akdeniz Fahişesi, düşlerdeki unutulmaz kadın imajıyla siyasi bir düşünce olarak kalmıştır. Bu kadın, Kıbrıstır...
Kaynak: Akdeniz Fahişesi- Scala Yayıncılık- Yazar: Semra Dereli
..
Serdarı geriver akdeniz
Temeli geriver akdeniz
Yılmazı geriver akdeniz
Leventi geriver akdeniz
Onlarsız yapamayız biz
Sonra çocukları kalır kimsesiz
..
“AKDENİZ İÇİN,BEN DE BİRKAÇ SATIR YAZDIM..”
21 Ağustos 2007 18:54
Metin AKDENİZ’in ilk kitabı “ÇARDAK ANILARIM VE ŞİİRLER“ adlı eseri yayınlanmadan önce o kitabının hazırlanması için bana gelmişti. Yoğun bir uğraştan sonra o kitabını hazırladık. Bilgisayar dizgisini yaptık. Ciltleyip, kitap haline getirdik. Daha sonra da basıldı. Böylece; Akdeniz’in ilk çocuğu doğdu. Kucağına verildi. Ve ardından bu ve bundan sonraki eserlerine adım atılmış oldu. Kutlar, tebrik eder, başarılarının devamını dilerim. Azmin yenemeyeceği hiçbir güç ve zorluk yoktur. Metin Akdeniz devamındaki eserlerinde bunun canlı örneğidir. Delilidir.. xml:namespace prefix = o ns = 'urn:schemas-microsoft-com:office:office' />
Bir tarihte, bir sohbet anımızda kendisine bir soru yöneltmiştim.” Kendini anlatabilir misin? ” dediğimde, kendinden emin bir tavırla, “Ondan kolay ne var. Elbette anlatırım” demişti. Ben hafif tebessüm ederek; “Sözle değil ama, yazıyla anlatabilir misin? ” diye sorumu yineledim. O yine aynı emin tavırla “Anlatırım..” demişti. O gün kendisinden, anılarını yazmasını, kendisini anlatmasını istemiştim. Aradan birkaç gün geçti. Akde-niz’den bir ses, seda çıkmıyordu. Daha sonra çıkıp gelişinde, yüzüne şöyle bir baktım. “Ne haber! “ der, gibi. O anladı ne demek istediğimi. Boynunu büktü. Ardından ağır ağır bir ses temposuyla konuştu.“Yahu, ne zormuş insanın kendini anlatması… Beni tam üç gün uykusuz bıraktın. Her seferinde yazmaya oturdum, yarıda bıraktım. Aklıma bir şey gelmiyordu. Yazamıyordum. Ama sonunda başardım” dedi.
Evet; Akdeniz başarmıştı. O başarının sırrı da azminde yatıyordu. Belleğindeki birikimlerini kaleme alış üslubunda yatıyordu. Bunu gösterebilmesi biraz zaman aldı, biraz da zor oldu ama sonunda, içindeki cevheri ortaya koymayı başarmıştı.
Büyük diye saygı gösterip, fikirlerine önem verdiğimiz bazı kişiler Akdeniz’i yıkıcı eleştirileriyle, olumsuz etkilemeseydi, bu yetenek çok daha önceden ortaya çıkacaktı. Ama öylesi kişiler Akdeniz gibi nice Akdeniz-leri kırıcı eleştirilerle engelleyip her zaman başarılarına engel oluyorlar. Bu kötü alışkanlıklarından ah bir vazgeçebilseler.. Ya da bu yolla verdikleri zararların bir farkına varabilseler.. Akdeniz, yıllar önce böylesi saygın kişilerden birinin hışmına uğramış, elindeki kalemi kırıp atarak, yazmaktan vazgeçmişti. Bana durumu anlatınca çok üzüldüm. Bence de saygın bir kişi olan o büyüğümüz, belki de yaşamının en büyük hatasını yaptığının farkında değildi. Fakat, gerçek buydu. Ardından tam iki yıl aradan sonra Akdeniz, yine kalemi eline aldı. Yazmaya devam etti. Aylarca dil döküp, kimsenin etkisi altında kalmamasını söylemiş, yazmaya devam etmesini önermiş, rica etmiştim. Beni dinledi. İkna oldu. Tekrar yazmaya başladı. Ve bugün üç dört tane kitap olacak şekilde hazırlıkları var. Bir tanesi de bu elinizde tuttuğunuz kitap. Geliniz Akdeniz’in bize aralamış olduğu kapıdan içeriye birlikte bakıp, o gönül okyanusunda birlikte bir gezintiye çıkalım. Bakarsınız o dünyada bizlere de kucak açılmış bir köşe, bir gölge, bir sevgi kırıntısı bulabiliriz. Ne dersiniz? Haydi gönül okyanusuna dalmaya… Sevgilerimle.
..
Bir Akdeniz akşamı,sana benziyor ancak.
O senden daha hırçın,sen ondanda coşkulu...
Bir Akdeniz akşamı,senden daha az sıcak;
Yakıyor boğuluyorsun,ey Akdeniz kokulu...
Akdeniz rüzgarında,saçların dalgalanır;
Sevdadan başı dönmüş,bir sarhoşsun ki güzel.
..
Akdeniz avucumda bir damla su,
Akdeniz ruhuma kurmuş bir pusu,
Dolaşıyor kuyularda kesik bir baş,
Kumsalda ismini silmeyin dalgalar.
Martılar kadar özgür olsun Akdeniz,
Aksın yüreğimde ummana Akdeniz,
..
Antalya koylarında çalar aşkın zilleri,
Bereketin izleri, Yörük kızın elleri,
Ashab-ı Kehf’de başlar son duaya dilleri,
Göksu vadisi coşar, Silifke’de selleri,
Bir Akdeniz güneşi, öperken sahilleri,
..
AKDENİZ
Öpersin yurdumun kıyılarını
Mavi gözlü bakışın var Akdeniz
Kucaklarım senin dalgalarını
Bana doğru akışın var Akdeniz.
..
‘’Asker ‘’diyoruz ya O ''aşker''idir
Vatan, millet onda tek sevgilidir.
Gönlünde şehitlik hep hayalidir.
‘’İlk Hedef Akdeniz’’ can ilkesidir.
Batıya yön verdi neden Cin Seddi.
Meziyet sahibi her ırkın ceddi.
..
Akdeniz
Mavi sularına ben hayran oldum
Antalya’yı bağrına saran Akdeniz
Her türlü güzellik yaşar özünde
Kalpleri eylersin talan Akdeniz
..
SeNDeN KOPAMAM AKDENİZ
Bıraktım şu gönlümü masmavi sularına
Ümit kalmadı bende bakmak için yarına
Kalbimi de vereyim çılgın dalgalarına
Bedenim sana kalsın götür onu AKDENİZ
..
Gelen yine o taraftandır
Biz akdeniz çocukları
Yüzmek bize bağışlanmış
Biz akdeniz çocukları
Ölmek mi ayırır
Deli olmalısın
..
Varsa yoksa tek deniz
Akdeniz.
Mavi deniz gök deniz
Akdeniz.
Rûhum seninle aydınlık
Bahtım seninle açık
..
..............................Sanki bayrağımsın sen
........................................Vatanımsın! ..
..................................................Akdeniz gibisin! ..
İlahi güzellik, duru bir beniz
Rahat yüz hatları, çizgiler eşsiz! ..
Huzur veren, uçsuz bucaksız deniz…
..
Hal hareketi oturaklı sakin,
Benim yarim Akdeniz gibi güzel.
Sevda ile yüreğim ona yakın,
Benim yarim Akdeniz gibi güzel.
Gönlümü deniz suyuna bandırır,
Aşkla benim yüreğimi yandırır.
..
Alaca karanlıktı Akdeniz akşamları
Akdeniz akşamında zeytin ağaçları
Zeytin ağacında zeytin gözleri
Zeytin gözlerinde Akdeniz akşamları...
Yağmurla yıkanmış bir Akdeniz akşamında
Benim gibi yapayalnızdı sahil yolları.
..
daha cok verin akdenizi bana.yuzume surmeliyim tuzunu.terim karismali mavilige.usumeliyim feribotun bacasinda isitmaliyim kendimi.egenin turkuleriyle efe edasinla yuruyeyim.masami binbir renkte olan baliklar kursun karsimda ask olarak yakamozu alayim akdeniz ustune raki icelim.sarhos olmak var ya seninle derdest edelim butun hayallerimizi zamandan kendimizi soyutlayalim.Hic yokmus gibi yasayalim...sen benim adresimi bilme bende senin ismini unutayim.kitaplarda okuyalim yasanmis asklari ve hayalmis gibi davranalim.daha cok akdenizi ver bana.Karsiliksiz,hic gurursuz sevelim sonra iki kiskanc sevgili gibi ayrilalim.boyle ayrilirsak yenildik sayilmayiz,askin sirrini veren sairler aldanmis olmazlar.benden nefret etmelisin aklima her gelisinde raki sarap ve dahili telefon hatlarinda dinlemeliyim sesini.Akdeniz gibi ayrilmaliyiz egeden bizim ayriligimiz oyle olmali.sairler kiskanmali en guzel romani yazacak yazar bir daha yazmamali.zaman bizi avutsada biz avunmamaliyiz.birileri bizden bahsedince dargin bile degiliz demeliyiz aslinda isin gercegi oyle olmamali.Yuzumuzu sokakta gorsek bakmamaliyiz,aynalardan kacmaliyiz agir yarali agir sevdali olmaliyiz,seninle yagmur olmaliyiz sokaklara yagmaliyiz bir zamanlar buluttuk demeliyiz.sokalarda yagan yagmurun damlaciklarinin ustune basan her insan bizim askimizi ezmeli.inanmaliyiz onlara kendi degerlerimiz gibi birbirimize guvenmektense baska insanlarin iki dudak aralarina bakmaliyiz ya opmek icin yada yalanlarina inanmak icin.sonunda sunu demeliyiz dargin degiliz hic yasamadik yasanmis olan sadece agir bir askti.yasanmis olan sadece iki insanin ayrik fotograflariydi.yasanmis olan akdenizi sevmekti seni onla butunlestirmekti.
..
Gözlerin muamma gibidir senin,
Akdeniz kadar güzel gözlü yârim.
Ay gibi beyazdır yüzünde tenin,
Akdeniz kadar güzel gözlü yârim.
Onun bakışı çocuk gibi sabi,
Seni seviyorum sevdiğim tabi.
..
AKDENİZ AKDENİZ MAVİ HASRETİM
Akdeniz Akdeniz mavi hasretim
Tutsaklığım tutkum neşem kasvetim
Gecenden devşirdim ayı yıldızı
Gündüzde nergizi oy memleketim
..