AYAKLARIM KUMA DEĞDİ
Evet.Hayatımda ilk kez,benim de ayaklarım kuma ve denize değdi.Granmayat rumuzlu,İlhan ERMİŞ adlı arkadaşımın daveti üzerine,Alanyaya tatile gittim.Bir dizi sorun ve savaşımdan sonra gitmeyi başarabildim.Bunları sonra anlatırım.Bir arkadaşımla kısacık bir zamandan yararlanıp,sahile gittik.Ben tekerlekli sandalyemin kumda gitmeyeceğini sanıyordum.Kum çok inceydi.Arkadaşımın ve sahildeki bir gencin de yardımıyla,arabam çok zorlanmadan yürüdü kumda.Çok az ilerleyince,ayaklarım o yumuşacık,sıcacık kuma gömüldü.İnanılmaz güzellikte bir şok dalgası yaşadım.Soluğum kesildi sanki.Öylesine mutlu oldum ki…Bir fark edişin,tatmanın derin şaşkınlığıydı.O anları,asla unutamayacağım.Ve isyan ettim.İnsanların bunu hep yaşadıklarını ama ne kadar şanslı olduklarını bilmediklerini,fark etmediklerini düşündüm.Sözcükler yetersiz duygu ve düşüncelerimi tanımlaya.Denizin dibine dek indik.Dalgalar çarpıyordu ayaklarıma.Ve ben çocuklar gibi çığlıklar atarak,oynatıyordum ayaklarımı kumda.Arkadaşım bacaklarıma,kollarıma denizin suyunu döküyordu şişeyle.Zamanımız ve mayom yoktu yanımda.Yoksa kendimi bırakıverirdim Akdenizin kucağına.Ama bekle beni Akdeniz.Seneye,çok daha iyi koşullarda gelip,hiç ayrılmayacağım o sımsıcak sularından.SENİ ÇOOOK SEVİYORUM ALANYA.
Nilgün Acar 27.09.2007
..
ALANYA KALBİM.AKDENİZ BENLİĞİM
Şu an İstanbul donuyor sanki.Ağır,yapış-yapış bir soğuk var dışarıda.Kirli-gri bulutlar ve sis.İnsanın içi daralıyor.En iyisi,düşlere savrulmak.
Hayatım boyunca,hiç kış olmayan bir yerde yaşamak istedim.Ama bu,o kadar uzak bir düştü ki...Şimdi sanki avuçlarımda o düş.Birdenbire bırakılıverdi avuçlarıma.Anlamını ve değerini,ömrümce bileceğim gerçekleşmesi için,küçük adımların yeterli olacağı,o harika düşümün.
Geçtiğimiz iki yaz tatil yaptığım,her şeyden kaçtığım Alanyada,yine tatil düşü kurarken.İnanılmaz bir mucizeyle,temelli kalacağım.Benim için uygun koşulların-olanakların hazırlanmaya başladığı,güzel kentime yerleşeceğim,en kısa sürede.
5 Temmuz 4 Ağustos 2008 tarihleri arasında,harika bir tatil yaptım.Her anı,inanılmaz güzeldi.Çok sevdiğim,ailem bildiğim bir çevrem vardı.Orada geçirdiğim bir ay süresince,bu sevgi çemberi büyüdü-büyüdü.Üç yıl öncesine dek,sadece Antalyanın bir ilçesiydi Alanya benim için.2007 yazında bir çılgınlık yaparak gittim ve on gün kaldım ve hayatımın cenneti oldu.Dinlemesini bilince,yürek seni hep doğru ve güzel yerlere götürüyor.Tek İlhan’ı tanıyordum yazışarak ve birkaç telefon konuşması sonucu.Sonra,ailesi-ailem,çevresi çevrem oldu.On gün,bana onlar baktı.Çağımızda insanların,kendi anne-babasına,çocuklarına-akrabalarına bakmadığı bir yozlaşmada.O harika arkadaşım ve ailesi,prenses gibi baktılar bana.İnsan böyle güzelliklerle karşılaşınca,hayata daha bir sıkı sarılıyor.Yaşam,anlam ve değer kazanıyor.Yüreğinin bütünleştiğini duyumsuyor.
Geçen yıl,2.kez gittiğimde,yanımda yardımcı bir öğrenci hemşire götürdüm.Gönlümce yaşadım.Yeni ve çok güzel birçok insan daha tanıdım.Hiç tanımadığım insanlar bana yardım ettiler.Hayatımı kolaylaştırmak için,her şeyi yaptılar.Her gün dışarıdaydım,neredeyse sabahlara dek.En basitinden,kaldırımlardan çıkarken,birisi, tutup sandalyemi kaldırıyor,teşekkür etmeme vakit kalmadan,uzaklaşıyordu.Bir gün baktım,her gün gidip geldiğim yollar üzerindeki kaldırımlara,esnaf rampa yapmış.Çok mutlu oldum,yüreğimle teşekkür ettim.Zaman zaman oturup,hem müzik dinlediğim,harika manzaralı cafe-barda,hesabı istediğimde.Hesabınız ödendi sözlerini az duymadım.Cafe sahibi yapıyordu bunu.Küçük hediyelerdi bunlar bana ve kabul etmemek,büyük kabalık olurdu.Yolumuzun üzerindeki bir mısırcının elinden,güç kurtuluyordum.Her gece,bana bedava mısır vermek istiyordu.Yolumu gözlüyordu sanki.
Bir gece yarısı,kaldığım otele dönerken,süpermarkete uğramıştık.Kayısıyı kastederek,”Bir tane tadına bakabilir miyim? ”demiştim.İlgili bey,şeftali istediğimi sanarak,kocaman bir şeftaliyi keserek,dilim dilim,elleriyle yedirdi bana.Şaşkınlıkla,yüzüne bakakaldım.”Tamam bundan da alacağım ama ben kayısının tadına bakmak istemiştim.”deyince.Olsun,onun da tadına bakarsın,yanıtını aldım.Şeftalinin ücretini vermek istedim,almadı.O kadar duygulandım ki…
Sık sık denize gittim.Tekerlekli sandalyemle,denizin içine oturdum.Dalgalar hızla bacaklarıma çarpıyordu.Akdeniz beni almak istiyor diye düşündüm hep.O konumda,ben Akdenizden daha güçlüydüm.Sımsıcak ve sert hareketlerle sarıyordu beni çepeçevre.Ama alamıyordu.Bakıcım da yüzme bilmediğinden,giremiyordum denize.Bir gün,hiç tanımadığım bir aile soktu denize beni.Elinden kayıverdim beyefendinin.Korkmadım.Korkmaya zamanım olmadı.Hemen sırtüstü çevirdi beni.Sudan-denizden korkmuyorum.Sonraki günler,can simidiyle hep girdim denize.Yine tanımadığım insanlar yardım ediyorlardı.Hayatımda ilk kez,geçen yaz girdim denize.Ben deniz aşığıyım.Hiç çıkmak istemiyordum ve saatlerce kıyıda oturup,dalgaları seyrediyor,deniz annemin sesini dinliyordum.Ama ne yaptıysam? Bir türlü,çikolata renkli olamadım.Beyaz tenim,biraz koyulaşıyordu o kadar.
Sevgili İlhan,Ayşe ve tüm ailesi,başka yerde yemek yememi yasakladı.Onların ve tatlı meleğim Hürriyet hanımın haklarını,hiç ödeyemem.
..
YAĞMUR YAĞIYOR
Yeni evimde,bilgisayar masamı pencere önüne koyduk.Hem dışarıyı seyrediyorum,hem de çalışabiliyorum.
Günler sonra ilk kez evde kalıyorum.Alanya ya artık bahar geldi.Ben de özgürlüğün,hayatın ve baharın tadını çıkarıyorum bol bol.Geziyorum bakıcımla.Arkadaşlarıma uğruyorum,deniz kenarında oturuyorum.
Bu gece güzel uyuduğum halde,sabah onbuçukta zor açtım gözlerimi.Yılların yorgunluğu geçmedi daha.Yağmurlu hava da uyku yapıyor.Ayrıca:Temiz deniz havası da rahatlatıp gevşetiyor ve uyuyorum.
Yağmur yağıyor.Az önce epey hızlıydı.Şimdi biraz hafifledi. Yağmuru zaten severdim.Ama Alanyada,sanki bir başka güzel yağıyor yağmur.
Birkaç gün önce,arkadaşımın oteline uğramıştım.Arkadaşım Antalyada,babasının yanında.Ama kardeşi ve çalışanlar var otelde.Otelin yeri harika.Denize sıfır.Odaları bana uygun değil. Yoksa kesinlikle orada kalacaktım.Ve hiçbir şeye gereksinimim kalmayacaktı.
İstanbulda,hep o manzaranın,denizin hayalini kurmuştum.Geçen gün sevinçle,heyecanla,koşarak gittim oraya.Ve düşlerimin ötesinde,olağanüstü buldum.Hava rüzgarlı ve bulutluydu.Akdeniz,kocaman,köpük köpük dalgalarıyla,çok hareketliydi.Az sonra,yağmur başladı.İnanılmaz güzeldi.Bir de,güneşli yağmurdu ki…Akdeniz daha bir hırçınlaştı.Dalgaların her biri,ayrı birer çağlayandı sanki.Vahşi bir güzellik.Ben denizi,her haliyle seviyorum.
Mutlaka bir lap top’ım olmalı.Tam yazı-şiir yazılacak yer.En kısa sürede o lap top’ı edinmeliyim.Dün de gittim oraya.Hava baharın ötesinde,yaz gibiydi.Akdenizim,tam adına bürünmüş.Uçuk mavi-beyazdı.Saatlerce seyrettim,bembeyaz köpükleri.Yalnızdım.Ne güzel yazı yazılır diye düşündüm.Evet,kesinlikle bir lap top’ım olmalı.
Nedense? Oraya her iki gidişimde de,canım çok fena şarap içmek istedi.Oysa,ben öyle alkollü içkileri arayan,çok seven biri değilim.Ama o manzara karşısında,şarap içmek istiyorum.Belki bir gün bunu yaparım.Hem ben daha,Alanyaya yerleşmemi kutlamadım.Şu maddi durumlarımı ayarlayıp,şampanyayla kutlamalıyım.En başta hayatı,yıllardır düşlediğim bir yaşama geçişimi,Alanya ya gelişimi kutlamalıyım.
Aslında:Hayatı,her gün kutlamak gerek.Yağmur çok hızlandı yine.Ve ben,çikolata yiyorum.İlhan getirmişti.Bitter çikolata sevdiğimi biliyor.Çekmeceme koymuştum.Şimdi onu yiyorum.Yağmur harika.İnsanlar kaçışıyor.Ben se,dışarı çıkıp bu güzelim yağmurda yürümek istiyorum.Yürümek,nasıl bir duygu? Sorsam,anlatabilirler mi bana? Denemeliyim.
..
Mavi yağmurlar yağıyor
yüreğimin toprağına
güvercin gülüşlerinde
sevgi bereketleniyor
bir tutku yalımlanıyor
dalga dalga Akdeniz
tuzlu dudaklarımda
sessiz türküler dolaşıyor
anıları birbirine bağlayan
ırmaklar sonsuzluğa koşuyor
..