Akdeniz Şiiri - Metin Akdeniz

Metin Akdeniz
15

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Akdeniz

Günlerden bir gün bir başka “il,e” gittim
O ilde Telli Turna adresini bulmaya
Sekerek gezen ala boyun kekliği gördüm.
Telli Turna’yı sordum, “Bilmiyorum! ” dedi.
Gezdiğim yerlerde güller çiçek açmış
Lale, sümbül, mor menekşe kokularını saçmış.
Güvercin, kanarya, bülbüller uçuştukça
Gökyüzünde bulutlar birbirine karışıyor.
Rastladım Sarı Turna’ya,
Dedim: “Telli Turna’yı gördün mü? ”
Buralarda olduğunu söyledi.
Allı Turna süzülerek uçarken havada:
Anlamış,
Telli Turna’yı aradığımı.
Yaşlaşıp;
Sürmeli gözleriyle işaret eder gibi;
Dedi: “Telli Turna, o adres, işte burada! ..”

Metin AKDENİZ


KUŞADASI’NI ANLATIYORUM

Kuşadası adını nereden aldı, bilmem,
Kuşların çokluğundan mı? Bilmem.
Bildiğim tek şey, bir kuşun var olması.
O kuş, barışın sembolü güvercin,
Yarışmaları yapılan, altın güvercin.

Adası var adı da Güvercin Adası
Turizm merkezidir beldemiz Kuşadası.
Sahilleri mavi bayraklı, temiz suları
Doğayla kucak kucağadır Kuşadası,
Otel, motel, tabiatla iç içe Kuşadası.

Görenler hayranlığını gizleyemezler
Görmeyenler bu güzelliği, bilemezler.
Mavinin, yeşilin her tonuyla
Denizi, kumu, limanı, marinasıyla,
Bütün güzellikler sende Kuşadası.

Güneşin doğuşunu, gurupta batışını
Başka âleme götürürsün insanı.
Dillere destan oldun Kuşadası..
Davutlar, Güzel çamlı, tatil köyleri,
Plajı, tesisleri cana yakın köylüleri.

Hakkın nimeti, bir harikasın Kuşadası,
Çünkü sen oldun dünya markası..
Övülmeye layıksın, sen Kuşadası…
8.09.2005

Metin AKDENİZ


DAYANAMADIM

Elma kırmızısı, ayva sarısı,
Yere dökülmüş saçılmış yarısı.
Çok zaman oldu, yârimi görmedim,
Kayboldu gitti günlerin sayısı…

Muşmula, şeftali ile kayısı,
Onlardır zerdalinin has dayısı.
Ben o yârla gizlice sevişirken,
Çıktı da geldi, annesiyle babası.

Elmayı dilerek koydum tabağa,
Dolandı geldi yâr, almağa
Yârimi görünce dayanamadım;
Bir öpücük kondurdum yanağa.
9.09.2005

Metin AKDENİZ


YAZ AKŞAMLARI

Bir başka olur yaz akşamları,
Hava kararırken
Bir, bir yanar ışıklar
ışıl ışıldır olur sokaklar.
Sofranın etrafına dizilir çocuklar
Pek hoş gelir çatal kaşık sesleri.
Yemek biterken konulan meyveleri
Yenildikten sonra
Yıkanır çocukların elleri.
Gelir konukların kahveleri;
Bir başka olur yaz akşamları.
İçilirken kahveler,
Devam eder sohbetler
Farkında olmadan geçer;
Vakitler.
Uykular gelmiştir bedene,
Hak razı olsun kalkıp gidene.
Mehtap Samanyolu ve takım yıldızlar.
Dalgalar arasında parıldayan yakamozlar…
Denizde raks eden balık kızlar,
Bir başka olur yaz akşamları.

Metin AKDENİZ

ÖĞRETMENİM
Sen öğreticimsin,
Abece’yi sen öğrettin bana,
Onun için minnettarım sana.
Sen bir “Ata”,Bir “Baba” bir “Anasınız,
Sen medeniyeti öğretensin.
Dertleri dinleyip,Yol gösteren,
Doğruluğu, dürüstlüğü öğreten,
Büyüklere saygıyı küçükleri sevmeyi,
Ulu önderimiz Kemal Atatürk’ten
Öğrendiklerini bizlere sen öğrettin.
Seni yazmaya kalksam, tarihlere sığmazsın.
Ama Seni Kalbimde saklamaya devam edeceğim.
Tüm öğretmenlerin Bütün günleri kutlu olsun.
Dünyadan göçenlerinde ruhları şad olsun.
24 Kasımlar için

Metin AKDENİZ

VURGUNUM
Aşk ile sazı aldım elime
Tüm dertlerimle vurdum teline
Aşık oldum köylü güzel geline
Onun için düştüm gurbet eline.

Basmadan fistanı yazması oyalı
Gözü sürmeli elleri kınalı
Hayli zaman oldu biz ayrılalı
Kaderim bu imiş bahtım karalı
Metin AKDENİZ
İĞDE ÇİÇEĞİ
İğdeler çiçek açmış bahçelerde
Kokusunu saçmış dalları yerde
Güzel gözlü yarimi özledim
Bilmiyorum o şimdi nerelerde

Beyaz karanfil ektim ocak, ocak
Mor karanfili derledim kucak, kucak
Hayırsız sana ne yaptım?
Kaçıyorsun bucak,bucak! ..
Metin AKDENİZ


İKİ GÜZEL

İki kız gördüm çok da güzel idiler;
birisi sarışın diğeri kumraldı,
Kumral ela gözlü sarışının yeşil,
Kızlar cıvıl cıvıl tatlı şeylerdi,

Tülbent’e benzeyen tazecik yüzleri,
Dinleyeni hayran ediyor sözleri,
Sarışın topuz yapmış, uzun saçını,
Taramış yana salmış, kumral olanı.

Mesken tutmuşlar, sahildeki kumsalı,
İkisi de birbirinden sevdalı.
Serilip de uzanmışlar kumlara,
Gören bir daha bakıyor onlara….
Metin AKDENİZ


BİLMİYORUM

Yılların özlemi özümde
Uykular yok artık gözümde
Seviyorum vardı sözünde
Bilmiyorum şimdi unuttun mu?

Bence ayrılık yaşanmamış günlerdir!
Anlamadım gitti bunlar nedendir?
Halbuki hepsi bir bahanedir
Bilmiyorum şimdi beni unuttun mu?

Sana karşı yok suçum günahım
Candan sevmek ise taksiratım
Söyle de bileyim ne yaptım?
Bilmiyorum şimdi beni unuttun mu?
Metin AKDENİZ


DELİKANLI

İpekli camadanı çapraz düğmeli,
Giymiş setre ile yırtmaçlı yeleği.
Bindirmiş atın terkisine güzeli,
Gelen yiğitler yiğidi delikanlı…

Kırbacın sesiyle eşkin gider atı,
Sevdiğiyle olanın bitmez saltanatı.
Tabakası altın, gümüşten çakmağı
Yanan çubuğundan çıkar dumanı.
Beyoğlu’nun yoktur bazen amanı,
Amanı olmayanın olmaz imanı.

Yelek cebinde kurmalı altın saati,
Salkım, salkım sallanır gümüş kösteği.
Daima babasından alır desteği,
Sevdiğiyle gezmektir bütün isteği.

Metin AKDENİZ

BİTMEYEN AŞK

Salına salına yürürken yeri titretirdin
Çekilmezdi nazın tükenmezdi isteğin
O siyah saçlarını tarayıp omzuna dökerdin
Doyum olmayan güzelliğine vurgundum
Bir gün yolum düştü iline
Uğradım seni görmeye.
Gördüm de tanıyamadım, O tanıdı beni.
Dedi: “Şaşırmış gibisin.! ..
Yalan yok, şaşırmıştım.
Saçları tarumar gözlerinde nem
Meğer düşmüş huysuzun eline,
Gönlü virane, kendi olmuş divane.
Rüzgâr çarpmış sararmış,Gün vurmuş kararmış.
Gamzeleri kaybolmuş, yüzleri buruşmuş.
Kuruyan toprak misali çatlamış dudakları.
Ahu gözler dönmüş suyu kesilen pınara! ...
Sana veda etmeye gelmedim,bu halini dahi bilmedim.
Ettiğin sitemler attı içime kor,
Hala yüreğim için, için yanıyor
Bilmiyorum gitmek mi zor? Kalmak mı zor?
İşte onu birde bana sor! ..
Şimdi hoşça kal deyip gidiyorum,Mektuplarıma bakıver.
Cevap verirken ucundan birazcık yakıver.
Seni böyle bırakmak gelmiyor içimden,
Gitmez isem hiçbir şey gelmez elimden.
Yine gelir arar sorarım hatırını,
Şayet gelemezsem Bil ki! . öldüm helal et hakkını.

Metin AKDENİZ

YAŞANMAMIŞ AŞK

Ayrı düştük aramızda sıra dağlar
Hasretiyle bağrım yanar gözlerim ağlar
İçimde kopuyor fırtınalar
Özleminle gezerim diyar, diyar

Gezdiğim dağların serindi yaylaları
Su içtiğim pınarların soğuktu suları
Vadilerde otlayan süreleri
Mele şir durur koyun ile kuzuları.

Aşık oldum bir Türkmen kızın kınalı eli
İncecik beli hem de tatlı dili
Türkmen kızı süt sağar yemek yapar eli
Ama kıl çadırdan oturduğu evi.

Artık hiç aramayacağım seni
Buldum kendime göre sevgili,
Zaten gönül kimi severse güzel de o.

Metin AKDENİZ

ÇARDAK YÖRESİNE AİT DERLEMELER

Şu Çardak’ın yolu hasret dolu
Topraklıktan başlar Ulu yolu
İnsanları birbirini sever
Hepsinin içlerinde sevgi dolu
1-
Hanbat Ovası’nda tekecen
Seni babandan istiyecem
Eğer ana baban vermezse
Yemin şart olsun kaçıracam

Çardak’ın yolu çakıl taşlı
kızlar ela gözlü kara kaşlı
Ahdettim yemin ettim
Seni al başlı gelin edeceğim

Çardak’ın dağında tavşan
Kovalıktan sonra başlar yavşan
Sensiz neler çektim bir bilsen
Dinmedi gözlerimden yaşlar

Tarlaya arpa buğday ektim,
Başaklar erdi biçtim
Çardak kızlarının içinden
Yalınızca seni seçtim
2
Fasile yi doğradım tavaya
3Bişince başladım oynamaya
Sevgilim beni görmek için
Seğir derek çıktı hanaya
4
Badılcan topladım bahçeden
Sevdiğimi gördüm geçerken
El ettim, göz attım gizliden
Anası babası görmeden
5
Lobya bişirdim bulgur aşıynan
Ev yaptım bitirdim dağın daşıynan
Geziniyordu yalınız başıynan
Bir kız aldattı beni göz gaşıynan

Çardak’ın yolu uzaktır bitmez
Kaynatılır bulgur ile pekmez
Ayrılığı çekmeyenler bilmez
Ah anam vah anam yanıyom ben

Küplere konur kaynayan bekmez
Benim derdimi develer çekmez
Yâre gedim desem gücüm yetmez
Ah anam vah anam ölüyom ben
Çardak’ım güzel Çardak’ım
Güller çiçekler bahçeler bağım
Sevmiştim bir Türkmen kızını
Hasretinden anam ölüyom ben

Kazaktır Türkmen erkekleri
Mazlumdur bütün kadınları
Beceriksiz olan adamlar
Çocuğa boğar kadınları.

Ovasıdır Hambat’ı, 6.Kümbet’i
Yok Tuz gölünden başka şeyi
Vardı ağalarıyla beyleri
Onlar gitti saltanat da bitti.
Çardak’ın dağı ovası
Bir başkadır suyu havası
Türkmenlerin has güzelleri
Bal kaymaktır dilleri

Metin Akdeniz
Kayıt Tarihi : 13.1.2009 12:46:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Metin Akdeniz