Akçatarla Köyü-kaledibi Destanı...

Bahçeyi severdim,bağı severdim
Sanki yaşamadım,yalana döndü..
Yaylayı,ovayı,dağı severdim
Sanki yaşamadım,yalana döndü...

Bir elimde kazma,bir elde kürek
Merteğin altına dikerdim direk
Bu özleme nasıl dayansın yürek
Sanki yaşamadım,yalana döndü...

Sıvar paçaları çaydan geçerdim
Öğle sıcağında ekin biçerdim
Davar yoğurdundan ayran içerdim
Sanki yaşamadım,yalana döndü...

Gece yatar,ağaçları düşlerdim
Bileyip bıçağı işe başlardım
Kalem kalem türlü fidan aşlardım
Sanki yaşamadım,yalana döndü...

Çıkardık yaylaya bahar zamanı
Kalkmazdı Ceyges'in sisi,dumanı
Döven yapar,savururduk harmanı
Sanki yaşamadım yalana döndü...

Pelit köz üstünde çayı demler dik,
Tavukları,gıdıları yemler dik,
Yağız atı tımar eder,gemlerdik,
Sanki yaşamadım,yalana döndü...

Vızıldar inlerdi,on kovan arı
Bulama pekmezi kehribar sarı
Bulgur ile doldururduk hararı
Sanki yaşamadım,yalana döndü...

Üst üste yedi gün düğün olurdu
Her hane kendine konuk alırdı
Tadı bizim damağmızda kalırdı
Sanki yaşamadım,yalana döndü...

Saclığın düzünde koyun yayardım
Ağıldan çıkarken bir bir sayardım
Kendime saz yapar,kütük oyardım
Sanki yaşamadım,yalana döndü...

Madas bağlarında keklik öterdi
Yol üstünde madımaklar biterdi
Çam kokusu burnumuzda tüterdi
Sanki yaşamadım,yalana döndü...

Az mı balık tuttuk,dere de çayda
Giderdik Turhal'a hafta da ayda
Şimdi ne söylesem etmiyor fayda
Sanki yaşamadım,yalana döndü...

Demet demet çiçek derdik,gül derdik
Dam üstüne alacalı çul serdik
Komşuluk,paylaşma hep köyde gördük
Sanki yaşamadım,yalana döndü...

Yamandı Karabaş ulur havlardı
Babam sac üstünde tütün tavlardı
Tek kırmayla keklik,tavşan avlardı
Sanki yaşamadım,yalana döndü...

Yunağmızda hep ocaklar yanardı
Avlumuzda çoluk,çocuk oynardı
Kazan kazan salça,bulgur kaynardı
Sanki yaşamadım,yalana döndü...

Köy önüne arpa,buğday ekerdik
Ark boyuna kavak,söğüt dikerdik
Sandık sandık elma,üzüm çekerdik
Sanki yaşamadım,yalana döndü...

Kale dibi,değirmen de yaz ayı
Bent yapar,bölerdik o coşkun çayı
Bahçe sular,yapar idik çapayı
Sanki yaşamadım,yalana döndü...

Yol boyunca gıcırdardı kağnılar
Yine tazelendi bir bir anılar
Gözüm dolar,kulaklarım çınılar
Sanki yaşamadım,yalana döndü...

Mis gibi kokardı tepsi de börek
Çökelekli,katmer,haşhaşlı çörek
Dedim anlatamam,ben yazmam gerek
Sanki yaşamadım,yalana döndü...

Mahmut Çelikgün'üm kendini kandır
Yandı mı fırınlar,nerede tandır
Gel de şimdi görmeyeni inandır
Geçti yıllar bir bir yalana döndü...

1988-Aşık Mahmut ÇELİKGÜN.