ipek kozasına sinmiş uykularından haydi uyan gençliğim
rüzgar üflesin nefesine kaçan yakamozlara
uçuklasın dudağı gecenin koynunda sayıklayan kabusların
savursun eteklerini hazar'ın özgürlüğe sıkışmış çıkmazlarına kuzey
lahana çorbası pişerken nenemin kara ateşliğinde
tüterken dumanı pilaki ekmeğinin
açılmamış gözlerine karıncalar dolan şafak türkülerime
ne olur kim olduğunu bilsem pia'nın
ellerini bir tutsam ölsem
böyle uzak uzak seslenmese
ben bir şehre geldiğim vakit
o başka bir şehre gitmese
otelleri bomboş bulmasam
Devamını Oku
ellerini bir tutsam ölsem
böyle uzak uzak seslenmese
ben bir şehre geldiğim vakit
o başka bir şehre gitmese
otelleri bomboş bulmasam