ipek kozasına sinmiş uykularından haydi uyan gençliğim
rüzgar üflesin nefesine kaçan yakamozlara
uçuklasın dudağı gecenin koynunda sayıklayan kabusların
savursun eteklerini hazar'ın özgürlüğe sıkışmış çıkmazlarına kuzey
lahana çorbası pişerken nenemin kara ateşliğinde
tüterken dumanı pilaki ekmeğinin
açılmamış gözlerine karıncalar dolan şafak türkülerime
Seni düşünürken
Bir çakıl taşı ısınır içimde
Bir kuş gelir yüreğimin ucuna konar
Bir gelincik açılır ansızın
Bir gelincik sinsi sinsi kanar
Seni düşünürken
Devamını Oku
Bir çakıl taşı ısınır içimde
Bir kuş gelir yüreğimin ucuna konar
Bir gelincik açılır ansızın
Bir gelincik sinsi sinsi kanar
Seni düşünürken



