‘’Köprülülü Hamdi bey ve silah arkadaşlarına ithafen’’
Yedi düvel düşmanla yangın yeri memleket
Kilit de tutmuyor içerde ki haine
Samsun’ da görününce mavi gözlü bir yiğit
Başladı bizim ‘’ YA İSTİKLAL
YA ÖLÜM ‘’ şarkısı
Bin üç yüz otuz sekizde geçtik
Kırk atlıyla beraber Granikos’tan
Dere
Tepe
Gündüz
Gece
Yürüdük
Önümüze kattık da hain Anzavur’u
Asırlar
Ve asırlar önce
Persleri darmadağın ettiği yerde İskender’in
Ayak izlerini sildik
o karanlık gecede
Dört nala ahaltekeler
Küheylanlar
Dört nala şaha kalkmış yürekleriyle
Kahramanlar
Atlılar
Atlılar
Gece kanatlı atlılar
Kuva-yı Milliyeci Köprülülü Hamdi
Avunyalı Dolman Efe
Yüzbaşı Davud
İshak
Akbaş’ta hazır ve nazır
Teşkilat-ı Mahsusadan
Dramalı Rıza
Yetmiş deriden
Yetmiş körükle yeniden
Deliyorlardı demirden dağları
Ve yazılıyordu anlı şanlı
İkinci Ergenekon Destanı
Hey !
Hey !
Bre dağlar hepten
Hain ve alçak eşkiyarlarla çevrili
Damat Ferid hazretleriyle âvânesi
Kendilerine Humayun bir yer beğenmekte
Bu cennetten âlâ
Bin pınardan mükellef
Peygamberin büşrâsı memlekete
Ayak basanların sahipleri
Lutfetmişler de
İdam fermanımızı buyurmuşlar
Üzerinde altın varakla
Damat Ferid’in Tamgası
Hey
Hey
Hey
Bre gâfil
Ey bezirgan
Biz de döndük sine-i millete
Uludu yetmiş yerde birden ulu bozkurtlar
Elazığ’lı Mehmet emmi’den
Kartallı Kazım‘a kadar
Trablus’tan beri yorgun bu nesildi
Millet
Akbaş’ta bizi bekleyen
Sekiz bin tüfek
Kırk ağır makinalı
Yirmi bin sandık cephane ile
Memâlik-i Osmaniyenin İstiklâli
Başında kara sakallı
Senegalli sömürgeler
Fransız ve İngiliz donanması
1914’te iki yüz on dört bin evladın
Kanıyla yıkanmış pirüpak
Vatan toprağını
beklemekte
Çanakkale Boğaz’ı sessiz
Yorgun
Kibirli
Bir ceset gibi
Soğuk ve hareketsiz
Bir kıtadan öbür kıtaya
Karanlıklar içinde yürüdük
Gökteki hilâldi tek şulemiz
Anamızın ak sütü gibi helâl
Hakk’a tapan milletin
Hakkı olan istiklâl
Uğruna Ateş denizlerinde biz
Ağır
Ağır kürek çektik
Bir orduya bedel
Kırk muzafferle beraber
Zaptettik bütün karakolu
Alnımız ak
Terimiz taze
Yüreklerimizde yanan
Mücevher gibi imanımızla
Sırtımızda taşıdık istikbâli
Ezerken Parion tepelerini
Demirden ayaklarımızla
Marşlar söyledik hep bir ağızdan
İnledi yer gök
Dinledi cihan-ı şumul
Kollarımızdaki yedi düvelin
Damgalı prangalarını
Savurduk dağa taşa
Hangi şuursuzca akıl ki
Bizi öz yurdumuzdan sürecek
Belki yorgundu millet
Belki Yorgundu dualarımız
Fakat çiçeği burnunda Cumhuriyet
Doğuyordu altın ışıklarıyla
Masmavi ufukta;
Batarken
Hiç batmaz olan güneş
Mahşere dek söylenecek
Ya istiklal ya ölüm şarkısı
Ve mahşere dek tütecek
Türkün ocağındaki kızıl ateş
Ey oğul
Eğme başını sakın
Ceddin şehit sen şehit oğlusun
Şühedânın şânına lâyık – bayrak gibi -
Ufkunda semânın âl âl dalgalanmalısın
*Akbaş Cephaneliği Baskını, Mondros Mütarekesi gereği Fransız kuvvetlerince el konulan Osmanlı ordusuna ait Eceabat yakınındaki cephaneliğe Balıkesir Redd-i İlhak Cemiyeti mensubu Köprülü Hamdi Bey önderliğinde 40 atlı arkadaşın 26-27 Ocak 1920'de düzenlediği baskın.
Gökhan Sarıbıyık 2
Kayıt Tarihi : 12.4.2023 23:14:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Şiir 2022 yılında 1. Mehmet Akif Ersoy şiir yarışmasında dereceyle onurlandırılmıştır.

Teşekkür ederim .
TÜM YORUMLAR (2)