I.
Akbabalar çağında taflanlarını isliyor dünya.
Yeni bir ülkeye hazırlanırken kuşlar
Kavmim cılız bir kibritin ucunda duruyor.
Boynumda dokundukça çatırdayan yapraklardan örülü bir kolye
Yüzlerini iyi bildiğim birilerini hatırlatıyor bana
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
sahi seni
kalan mevsimleri yüreğine doldururken bahar
bin yıllar biriktirirken gün doğumları
çocukluğun yıldızlı gökyüzünden çok uzakta
dağlarda mı bıraktı rüzgar
gurbette bırakır gibi
o utangaç
o güzel gülüşünü toprağa mı
kaşı kara
gözü kara çocukluğunu
kayan yıldızları ve ardından koşamadığın rüzgarları
Şiirinize şapka çıkartıyorum!..
Ellerinize, yüreğinize, emeğinize ve kaleminize sağlık!
Selam ve dua ile...
Sevgili Cenk kardeşim, olaganüstü, dokunaklı bir şiir bu mecraya bıraktığınız. Paradokslarla dolu bir gerçekligini; dünyamızın kaotik hallerini ve ruhumuzun git gellerinin keşmekeşligini daha iyi tasvir etmek mümkün olmasa gerek...
Kısacası zihnimi ve duygularımı hapsetti dizeleriniz...
Enerjinizin güzelliği hiç tükenmesin. Yürekten kutluyorum...
Bu şiir ile ilgili 3 tane yorum bulunmakta