Ağlıyorsa analar,evlat tabutları başında,
Yazıyorsa yirmili yaşlar artan mezar taşında,
Ok olur,mızrak olur gelir saplanır yüreğime,
Savaşın masum yetimleri,daha üç-beş yaşında.
Dünyanın bir yerinde bir çocuk yaşam savaşında,
Açlıktan kaburga kemikleri bir bir sayılıyor.
Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan