Gümrah bir ırmak gibi,
Zaman çağlayıp akmakta.
Yıldızlar şavkır, ateşböceği gibi;
Tünemiş karanlıklardan,
Altın rengi şafaklar sağmakta.
Bir bir döndü yorgun şilepler;
Güvertelerinden neşe sarkmakta.
Matem bayraklarını,
Çoktan indirdiler.
Sustu firak çalan sirenleri;
Altın bir iklime demirlendiler.
Aralandı hayallerin atlas perdeleri;
Sevinçli şimdi, yorgun tayfalar.
Bir hörgüç gibi sırtlarında taşıdıkları,
Hasretlik kalktı;
Açıldı yepyeni sayfalar.
Benim ise heybeme;
Yine sensizlik doldu.
Maverada kayboldu cismin;
İmbatlar, kokunu getirmez oldu.
Kabuk bağlamaz bir yaradır ismin;
Bebeler büyüdü, delikanlı oldu;
Ihlamurlar çiçek açtı, sen yoksun.
Anılar paslanmıyor, tozlansa da resmin;
Yaseminler koku saçtı, sen yoksun.
Laleler boyun büktü,
Tenhalarda zambaklar küstü.
Lâl oldu dilim, payıma çile düştü;
Şebboylar açtı, sen yoksun.
Talan kalbime, yine alevler düştü;
Portakallar çiçek açtı, sen yoksun.
Bahçeme onca çiçek üşüştü;
Akasyalar açtı, sen yoksun.
Bu gönül, öz çiçeğinden yoksun.
Sen yoksun…
21.04.2009
Kayıt Tarihi : 22.4.2009 16:54:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Mesai arkadaşımın masasında bir demet akasya görünce, ilham perileri geldi ve bu şiiri yazdım.

değerli dost,
Şiirinizi beğeniyle okudum.
Yüreğinize salık.
Kaleminiz daim olsun.
Olsun ki;
Yolumuza ışık tutsun.
Kutluyorum+10 puanla
Selam ve saygılar şairime......
Zaman çağlayıp akmakta.
Yıldızlar şavkır, ateşböceği gibi;
Tünemiş karanlıklardan,
Altın rengi şafaklar sağmakta.
altın rengi şafaklar... harika...
yıllar geçsede unutamıyor insan değil mi ??kanayıp duruyor o yara...
TÜM YORUMLAR (19)