Medceziri andırır dalganın ahenkleri,
İçine sığındığın, mendireksiz bir ada.
Ölçebilir mi nabzı, beşerin mihenkleri?
Güle bülbül dilidir, içinden gelen seda.
Sırlar sırra gebeyse ondan asalet doğar,
Değil ise ne yazık, beyhude geçer ömür.
Alev alan yüreğe, huzur yağmuru yağar;
İşte o an dört mevsim, el ele verip yürür.
Karanlıklar içinde yol gösterirken hâle;
Kurar basamağını yıldızlar birer birer.
Aşk titretince arşı, anlam katar leyâle,
Bülbülün ayağına gonca gülleri serer.
Ve hâle etrafında, döner durur pervane.
Bir bakış şifre çözer, diller ise olur lâl.
Kanat takar duygular, gönül deli divâne;
Sermest olurken beden, sarar rûhu ihtilâl.
Akar son kanı mumun, aradan perde kalkar,
Yar yanına davettir, göğse takılan nişan.
Ten toprağa değince, der ki; beni sıkı sar
O lütuf kapısından, yağsın üstüme bârân.
Hikmet Saadet ÇAKICI
Hikmet Saadet Çakıcı
Kayıt Tarihi : 28.6.2019 22:48:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!