Ak Saçlı Şiiri - Hamdullah Beyaz 2

Sigarasından derin bir nefes çekti
Şimdi sen söyle dedi
Bu saçlar neden ağarmış diye
Haklısın diyebildim sadece

Ağır ağır kalktı oturduğu yerden
Hadi şimdi sindir sindirmesi kolaysa
Bunca derdi bildikten sonra nefesin yeter mi
Yeter mi deyip çıktı

Ne yaşamıştı ve bunca yaşanmışlıktan sonra
Nasıl ayakta durabiliyordu
Dağ olsa un ufak olurdu
Nasıl bir yüreğin vardı güzel insan

Tekrar tekrar gözümde canlandı
Anlattıkları
Vazgeç kardeş dayanamazsın diye başladığı
Hayat hikayesini anlatırken ki hali

Felekle olan savaşında yara bere içinde kalmış
Kendiyle olan savaşında
On top mermisi yemişçesine
Viran bir halde
Ama yine mağlup olmamıştı

Ben sağır bir anne ile
Dilsiz bir babanın beşinci çocuğuyum
Aslında tek çocuğuyum
Benden öncekilerin hepsi doğumda ölmüş

Keşke bende ölseydim demişti
Neden diye sorduğumda
Sence neden deyip
Eliyle halini gösterince sustum

Ben sustum o devam etti
Doğarken annemin ölmesine sebep olmuşum
Beş altı yaşındayken de vefat etti babam
Anlayacağın hayat savaşının ortasına düştüm

Kimsesiz bir şekilde oradan buraya
Taşındım sürekli bir çanta gibi
Hangi akrabamda kaldıysam
Hep dışlandım, hep dövüldüm

Cüzzamlı biri gibi yaşıtlarım kaçtı benden
Büyüklerim sakındı kendilerini benden
Lanetlenmiştim bir defa
Hayat beni istemiyordu ben hayatı

Ama yaşıyordum işte yaşamalıydım
Daha çektiklerimin
Çekeceklerimin gölgesi bile olamayacağını
Bilmeden

Derken komşunun kızına kaptırdım gönlümü
Ben sevdim diye kuzenimde sevdi onu
Feleğin sınavı buya
Kimsesizim ya
Sevdiğimi kuzenime verdiler

Verdiler sevdiğimle birlikte yüreğimi de
Yıllarca ruh gibi dolaştım orta yerde
Canım demem gerekene
Yenge demek zorunda kaldım

Hadi felek uğraşıyor benimle anladım
Peki ,bana ne demeliydi
Neden uslanmıyor
Neden yeni sevgiye sevdaya yelken açıyordum

Yeni birini daha sevme cüretinde bulundum
Bu sefer işler daha kolay gibiydi
Çünkü oda seviyordu beni
Evet,evet şaşırma beni seviyordu

Ben seviliyordum ya
Ya felek unutmuştu beni
Ya gözden kaçırmıştı
Yada kendi haline bırakmıştı beni

Ama sebebi neydiyse ne
Ben mutluluğu tadıyor
Kanaya kanaya içiyor kendimden geçiyordum
Başıma ne geleceğini bilmeden
Patavatsızca araya girmiştim
Ne geldi ki başına
Ne güzel işte mutluluğu yakalamışsın
Diye söyleyince

Sigarasından derin bir nefes daha çekti
Felek bu kadar mutluluğu bırakır mı bana
Yada unutur mu beni
Salıverdi yüreğimi mutluluğa

Mutlu olmanın tadına vardırıp
Avucumun içinden çekip almak
Ona daha güzel gelmişti
Canımın daha çok yanmasını istiyordu belli ki

Ne oldu peki dedim yeniden
Ansızca ve hadsizce
Gözünden bir damla yaşın süzüldüğünü gördüm
Ağarmaya yüz tutmuş sakallarına doğru

Birden gözünün altında ki çiziğe ilişti gözüm
Sormak istediysem de tuttum kendimi
Acısını yaşamasını bekledim
Bana aylar gelen bu süre belki onda yıllar sürdü

Kendini toparlayınca devam etti
Sevdiğim karşıdan geliyordu ben de ona doğru gidiyordum
Birdenbire birkaç hırsız
Ah…ah…ah gözünüz çıksın hırsızlar

Çantasını kapıp kaçtılar
Onlar kaçtı ben kovaladım onları
Çok kısa sürede yakaladım onları
Derken boğuşmaya başladık ne kadar sürdü bilmiyorum

Birden bire sevdiğimin sesini duydum
Ah….. dedi sadece
Dönüp baktığımda sol yanını tutuyordu
Göğsünün hemen altını… kanıyordu

Meğer ben bıçaklanacakken koşup araya girmiş ve
Ve… kalbinden bıçaklanmıştı
Hem de gözlerimin önünde
Kollarımın arasında can vermişti

Gözünü sildi alelacele
Ağladığını görmemi istemiyordu belli ki
Gözyaşlarını mabedi gibi gizliyordu
Sanki gözyaşlarının arasında sevdiği gizliydi

Bakmıyor gibi yapıp başımı önüme eğdim
Sesini duyunca anladım ki
Gizli ibadetini tamamlanmıştı
Sevdiğine saygısını sunmuştu tüm kalbiyle

Sanki birkaç yıl daha yaşlanmış gibiydi
Gözünün altındaki çiziği gösterip
Bu da bana o günden kalan armağan
Keşke daha derine girseydi dedi ve sustu yeniden

Uzun bir sessizlik çepeçevre sardı bizi
Belliydi ki gözyaşlarını yüreğine akıtıyordu
Yüreğini sel alıp götürüyordu
O öylece kaya gibi durmak isteyen edasıyla
Tam karşımda duruyordu

Devam edip etmemek arasında gidip geliyordu
Elleriyle, o nasırlı elleriyle dizlerini ovuşturdu
Sanki ovmuyordu da dizlerini kırmak istiyordu
Sessizliği yüzündeki acı dolu bir gülümsemeyle bozdu

Bu felek benden vazgeçti mi sanıyorsun
Asla… Asla vazgeçmedi benden
Sanki başka işi yokmuş benden gayri
Tek görevi benim canımı yakmakmış

Yıllarca çektim bu acıyı
Atlatmam uzun sürdü
Tam kör topal yoluna girmişti ki hayatım
Birden karşımda gördüm o gülen bir çift gözü

Gözleri sanki bu dünyadan değildi
Sanki karşımda bir hurinin gözleri vardı
Sanki güneş bu gözlerde doğuyor
Gecenin hakimi, ay bu gözlerde batıyordu sanki

Sevgiye aç yüreğim yine kandı
Yine yüz üstü düştü feleğin çarkına
Bu sefer dibine kadar yuvarlandım
Uçsuz bucaksız feleğin çemberine
Ah…Ah o gözleri beni öyle bir sardı ki
Tüm benliğim her hücresiyle
Adeta tapıyordu o gülen gözlere
O gözler kıyametin alametiydi

Kıyametimin olduğunu bilmeden
Kıydım yüreğime yine
Oysa milyonlarca kez söylemiştim
Bir daha kanmayacağım diye
Gel… gel de sen anlat bunu yüreğime

Yeniden dolan gözlerini el çabukluğuyla sildi
Devam etti fark ettiğimi fark etmeden
Kendimle savaşta yenik düştüm
Yenik düştüm… işte

Çaresizce yüreğimin komutasındaydım
Ne diyorsa ne istiyorsa yapıyordum çaresizce
Çaresizce ve sefilce
Sonunda başardım gönlüne girmeye

Girdiğimi sandım o gönülle
Ah… ah aptal kafam
Hiç mi akıllanmaz hiç mi ders çıkarmazsın
Zaten çocukken de laftan anlamaz tembelin biriymişim

Ben onu deliler gibi severken
Onunda sevdiğini sanıyordum
Tam ben artık her şeyimle bağlanmışken ona
Birden bire ben seni sevemem dedi

Sanki devasa bir sahnenin tam ortasında
Tüm ışıklar aniden kapanmışçasına
Yapayalnız koca bir deryanın ortasında
Karanlığa gömülü verdim bir anda

Çaresiz kalmak ne demektir bilir misin
Kardeşin seni döverken elin kalkmaz ya
O vurur kendince vurabildiği kadar
Ama senin elin kalkmaz
O senin onu vuramayacağın sanır

Sağlı sollu vuruyordu bana felek işte
Ağzım yüzüm kan içindeyken
O vuruyordu daha dayanır diye

Yeniden sustu
Derin bir nefes daha aldı sigarasından
Sessizlik uzun sürünce
Dayanamayıp araya girdim yeniden sen ne yaptın diyerek

Ne yapabilirim ki
Çocuğun elinden şekeri alınınca ne yapar ki
Küçük bir sessizlikten sonra
Kapattım yüreğimi

Yüreğimi her şeye ve herkese kapattım
İşte buda bedeli deyip saçlarını gösterdi
O gün saçlarımın tamamı ağardı

Peki, sen ne dedin ona dedim araya girerek
Hiçbir şey
Öylece kalktı gitti
Yanımdan da yüreğimden de

Ak saçlının söylediklerini kendi kendime mırıldanırken
Oturduğu yerde cebinden düştüğü belli olan bir not vardı
Yılların eskittiği notu aldım
Açtığımda şu yazıyordu notta

Odun yanar köz kalır
Köz yanar kül kalır
Kül yanarsa ne kalır