Uçaklar uçuyor göklerde;
metal kanatları, bombaları
ve korkunç sesleriyle.
Uçurtmalar da uçuyor
rüzgâra bıraktığımız
renk renk;
yırtıyor bulutları en yüksekte.
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
“Özgürlük olmayan bir ülkede ölüm ve çöküntü vardır. Her ilerlemenin her kuruluşun anası özgürlüktür.” Mustafa Kemal Atatürk...
özgürlük dediğimizde içimizde bir kıpırtılar meyana gelir heyecanlanırız, ayakalarımız yerden kesilir, dudaklarımızın arasında çıkan her kelime bizi herşeyin sınırsız olduğu bir dünya kapılarını açar sanki. bu dünya öyle bir dünayaki kimsenin kimseyi öldürmediği , savaşarın sona erdiği ve herkesin bir çatı altında imece usulü ile birbirlerine yürekten bağlı olduğu bir dünya gelir aklımızın diğer ucuna ve yüreğimizle birleşir ve biz keşke öyle bir dünya olsun deriz ister istemez. ama malesef gerçek yaşamda aslında özgürlükler sadece hayalde yaşadığızdan ileriye gitmez. nasıl doğada yaşayan her canlının bir sınırı varsa herşeyinde bir sınırı olur. özgürlükte aslında sınırları çizilmiş. fakat çizilen sınırlarda değerler ön planda olduğunda sınır çizili ise dahi sen yaşarsın. hayatını idame ettirirken senin değerlerin her zaman senin önünde giderse sen yaşarsın . o zaman özgürlük mi dersin başka bir tanım mı bilmem.
ama bildiğim en büyük gerçek varki oda 'Özgürlük bir başkasının özgürlüğünü kısıtladığı, tehlikeye soktuğu yerde biter.'
derin anlamlar yüklü güzel şiir için çok teşekkür...barış dolu, huzur dolu, gülen yüzler görmek umuduyla aydınlık yarınlar tüm insanlığın olsun....gönlüne, yüreğine sağlık...
Şiir.. toplumsal şiirleriniz geleceğe ışık tutuyor ve ilerde adınızdan çok söz ettirecek sözlerle karşımıza çıkıyorsunuz. şiilerinizi zevkle okuyorum.
önemli şiirler yazıyorsunuz umut bey, çok beğendim ak kargalar şiirinizi.
Canım karakargaları boyayan anlayışın boynunu koparmak lazım.
başarlı bir şiir.karakargalar akkargalardan daha sevimli çünkü kendileri.
Ak kargalar şiiri kendi içinde canlılığı olan ve bunu okura çok kolay geçirebilen bir şiir. Tema son derece güzel akıcı ritmi olan özgün bir şiir.
çok güzel bir şiir.tebrik ederim şairi.
tebrikler
Doğru söze çokta söylencek bir şey bulamıyor insan umudumuz kansız bir dünya olsun yüreğine ve kalemine sağlık umut engin deniz
Selam olsun Arafat'ın çocuk askerlerine ve ölmeye doğan Filistin halkına.Selam olsun müslüman Irak şehitlerine ve ülkemin topraklarında koyun koyuna yatan şehitlerime...selam olsun barış çağrıları yazan kaleme.Kutluyorum kalemini sevgili dostum
Bu şiir ile ilgili 16 tane yorum bulunmakta