Tütün sarıyor Yusuf ağa…
Parmakları yaz sıcağı kadar sarı.
Ajanstan postal sesleri yankılanıyor kerpiç dama.
Sevmez postal seslerini, dört koca yıl sürmüştür
Harçlıksız geçen askerliği
Ne Mahiri bilir ne Yusuf’u nede Denizi...
Avluda odun ateşinin kavurduğu çivit mavisi bir demlik.
İçimi ezer delice bir cesaret
görünmez bir el kilitler kapılarımı,
miskinliğimden değil bu minnet
çaresizim seni sevdiğimi söyleyemem.
Dilsizim.
Devamını Oku
görünmez bir el kilitler kapılarımı,
miskinliğimden değil bu minnet
çaresizim seni sevdiğimi söyleyemem.
Dilsizim.