Bizler hayatımızdaki üç dengeden biri bozulunca sarsılırız.Aile,ilişkiler ve iş.Bunlar için hayatımız boyunca 7/24 mesaideyiz.Herbirine korkularımızla,geçmişteki o kabuk bağlayan yaralarımızla başlarız.Her defasında daha az ödün verir,daha korkak yaklaşır,karşımızdakini acımasızca yargılarız.
Herkesin hayatında kararlarını etkileyen öyle ya da böyle pusulası olan bir 'kıymetlisi' vardır.En kötü günlerde sizi koruyan ateşli bir şövalye gibi atının arkasına atıp dört nala uzaklaştıran.Kimi zaman da o acıların tam ortasına atan.Çünkü cesurca yüzleşmezseniz içinizdeki o yaranın asla kabuk bağlamayacağını bilen... Kıymetliniz annenizdir,kardeşinizdir,sevgilinizdir,dostunuzdur,eşinizdir belki de alıp başınızı gideceğiniz dumanlı bir dağ eteği yani 'kendinizdir'.
Benim kıymetlim yaşlıca bir akrabamdı.Ve bu dengelerden birinin altüst olduğu bir dönemde demişti ki:
'Önce içindeki çocucuğun yaralarını sar.'
Aşk üzerine yazdığım her şiir
Kewndileri için yazılmıştır...
Bense daima üzüntüsünü çektim,
Onları iş olsun diye yaptığımı bilmenin.
Ne kadar yumuşak ne kadar duygu dolu ne kadar içten …
KALEMİNİZE SAĞLIK
teşekkür edrim çok güzel bir kalem
kaleminiz daimi olsun
'Sevmediğiniz,hoşlanmadığınız ama
asla değiştiremeyeceğiniz şeylere
savaş açmayı bırakıp kabullenin.
İç huzurunuz için affedin.Ve de kimi zaman
kökeni çok derinlerde bir yerde içimizde olan yaraları
olgunlukla kabul edin,sarın ve bu üç olguya
zarar vermesini engelleyin.
Nasıl bakarsanız öyle görürsünüz.'
Sizi okumam gerekiyormuş,tesadüf rastladım
nasıl yapmalı affedilemeyecek ne varsa hepsi başımda
şerefimle yaşamak ya da ölmek istiyorum.
Güzel bir yazı okudum. Kutlarım. Konuya yakın bulduğum bir şiirimle merhaba demek isterim.
Ağlamasın ne olur içinizdeki bebekler
Bebekler gelir dünya'ya,
Sevimli, masum, korumasız.
Küçük insanlar,
Küçük kadınlar, küçük adamlar,
Ağlarlar...
Daha bilmeden hayatın acı gerçeklerini,
Nefes alabilmek içindir gözlerinden akan ilk yaş.
Siz doyurursunuz açlığını,
Bedenine, ruhuna siz öğretirsiniz doymayı,
Siz öğretirsiniz mutlu olmayı,
Elinden tutarsınız, güvenmeyi öğrenir,
Adım attığında güzelliklere koşsun istersiniz.
Gerektiğinde canınızı uğruna feda edersiniz.
O sizin fidanınızdır,
Suyu sevgidir, güneşi dostluk.
Tüm dünyayı sarar küçücük yürekleri,
Ağlatmayın ne olur,
İçinizdeki hiç büyümeyen bebekleri...
Selma Güneş
'Sevmediğiniz,hoşlanmadığınız ama asla değiştiremeyeceğiniz şeylere savaş açmayı bırakıp kabullenin.İç huzurunuz için affedin.Ve de kimi zaman kökeni çok derinlerde bir yerde içimizde olan yaraları olgunlukla kabul edin,sarın ve bu üç olguya zarar vermesini engelleyin.'
Tabiki yazının tamamı güzel akılcı söylemek isteyipte söyleyemediklerimizi veya uygulamak isteyipte uygulayamadıklarımızla yüz yüze getiriyor ve bende insanlardaki hoşgörüye bağlıyorum bütün bunları. Hoş görümüzün, yüreğimizdeki her türlü sevginin karşılıksız olmasına bağlıyorum.
Yazınızı tesadüffen okudum, çok memnun oldum.
Gönlünüze, kaleminize sağlık.Tebrikler.
tebrikler güzel bir çalışma......
varlık ve mutluluk bizlerle başlar bizlerde sürer....
biz kendimiz olursak o bahsettiğiniz çocuğuzdur.. yoksa başkalarına oyuncak ...
çevrenin hakımızda ne düşündüğünü düşünmekten bıktığımız gün kendimize geldiğimiz gündür.kutluyorum üstadım
Bu şiir ile ilgili 8 tane yorum bulunmakta