45-] Ve de bu halksak olacakla toplumla uyuşmazlıkları 'koy insan hakları içine', demedi sorumsuzluk mantığı ile hem kör dövüşü yapmaktalar, hem kayıkçı dövüşü yapmaktadırlar. Üstelikte sapla samanı da, alabildiğine karıştıran 'Tamekse at sepete' mantığı uygularlar. Etininse olacaktan inanç olacaktan, ne varsa, demokrasi içine, insan hakları içine atarlar. Halbuki insanların etniklik ve inançları olduğu için değil de, toplumlar olduğu için insanların sağlık, sigorta, eğitim vs. gibi karşılanır hakları vardırlar.
Toplumların bunları sağlayamadığı dönemlerde, bunlar hemen hemen hiç yoktu. Ama insanların etnikti inanç anlayışları hep vardı. Oysa etnik yapılar ya da inançlar; toplum olduğu için toplum için de var olan bir insan hakkı değildirler.
Bunlar, uygarlık var eden insanlığın, etkin eylemli süreç eşmeleri boyunca kullanımdı, gelip geçici bir yol durumudurlar. Çoğu sosyal haklar genelci insan hakları içinde bulunursa da, bu öznel kişisel sosyal grup hakları genelci bir hak gibi toplum alanın kullanım içinde sağlayıştı haklar düzeyinde görülmez. Kişinin de bu özeline, müdahil olmadıklarınca karışılmaz.
Böylesi toplumlar sözde öyle bir demokratik yapı içindedirler ki, buralarda toplumsal kültür yerine, halksak popüler kültürler yeğlenir. Ve aşırı etnik yapı içinde, aidiyetti tutumlu, özgürlükler (!) içinde olurlar. Öyle demokratiktirler (!) ki bir halk etnikçi yapı olan feodal yaşam, vahşice ve alabildiğine özgürlükle demokrasi içinde sürer! Feodalizm düzlemine denk olan töreler, gelenekler, hatta bunları halk bilincine mıhtı çakılmayla kazıyan TV dizilerini endamı aks ettirirdeler! Bunlardan sözde kimlikler oluşturulmaya başlarlar!
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta