24] Doğuranın (ana) sütünün haram ve mundar olması kuralı (tabusu) benimsendi. Böylece yeni doğan çocuk, damat tarafın aiti olan anneler (kadınlar) tarafından emzirilerek karşı totem aiti oldular.
Aslında bu kural çevrede var olan sosyal birlikler dönemindeki, aynı totem aiti kadınların sütünün çocuğa helal olması tabu kuralı, hafif bir eğim değişimi ile anlam ve işlev değiştirmiş; haram olan helal olmuş, helal olan da haram olmuştu. Sonuçlar çok farklıydı. Böylece sosyal çevrede var olan envanter değerlendirilmişti.
İhtiyaç örgen (işlev) yaratırdı. Bu evrensel kural, sosyal ve toplumsal yapıda da, işlevseldi. Temel devinim, ortamın ilişki eşilmesi idi. Nasıl bir ortamda iseniz, envanteriniz ne ise, ortamın ilişki bağı da o şekil oluyordu. Her ortam değişmesi, yeni ilişki tipinin belirleyicisi ve zorlayıcısı oluyordu.
Yeni belirlenim insan mantığına, bir akıllılık gibi geliyordu. Yine yeni belirlenim, bir amaca uygun olma, bir mantıklı olmanın sanı kanı ve algısını insana veriyordu. Hâlbuki ki bu amaca uygun malzeme kendi oluşumundan (miladından) önceki çevre olanakları içinde, ne bağıntı kuracağı makul, akıllıca olan ilişki koşullarını kaçırmıştı. Mantıklı ve amaçlı olan bunu hiçbir zaman bilemezdi. Çünkü evrimin gözü kördü. Bu bir avantaj, ya da dezavantaj olmayıp, evrensel yasanın işleyiş biçimidir.
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta