16] Birey adı, statü sel ve belirgin olamayınca, grup-topluluğuna değin, aiti olma ve bu topluluğun çeken kabulcü anlayışları ile saygınlaşırdın. Topluluğa ait olan tabu sal, kimliği kişiler kimliği idi. Kimliğin tüm elliği aidiyet eşmenin zorunluluğudur. Oysa amaçlı eylem sellikler giderekten, birey tekilliğinin de belirtisi oluyordu. Bu da, o yaşama denk düşen birçok nicel enir olan gerçeklikler içinde idi. Girişen etnik yapılar da, bir birine göre, aşağı, yukarı; yer, gök; insanları olarak ad alacaklardı.
Bu tür yeni girişmelerin tekilleşmesine filtre ve fren olacak dirençlime; gide gide eski etnikçi aidiyetçe olanların, daha bir canla başla savunulur olmasını tetikleyecekti. Yeni olan, eski ve alışılmış olanı, daha da saygınlaşır, dokunulmaz yapacaktı! Böylece etniklik, karşı konulup tartışılamaz bir güç gibi oldu.
Başlangıcın kendiliğinden sağlayıcı girişmeleri, kutsal kılınmıştı. Girişme grup eksenli davranışlardı. Herkese şamil grup davranışı idi. Grup insanlarının sosyalleştirilmesi, bir zamanlar kendiliğinden ortaya çıkmıştı. Gruba değin davranışlar dalgalanması, şimdi; yeni olan birey eksenli girişmelerine karşı direnç eşmenin, seçme ayıklamaya dek, ilkeci kutsallığına bürünüyordu!
Grup ortamı, eski tip aidiyetçe ve ortak paylaşım ilişkisi salınışlaydı. Oysa yeni olan ortamdaki üretim, kişi eksenlidir. Grup içinde çeşitli nedenle hünerli emeğin başarısını gösteremeyen aciz, güçsüz, zayıf olan insanlar vardı. Bu insanlar, üretimin dışında kalan insanlardı. Yani kişi etnik yapıları, aynı zaman içinde de kişileri üretim dışında kalmakla pay alamayacak olmanın kaygılarının sığındığı bir limandı da,
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum.