Ahvali canda aşkın eşref saati…Aşkın Renkleri Garip Çoban www.beyazrenkler.com
Yasadışı çocukluğumda kaldı atlı karıncalarım.
Farkındalık artınca karda kalan izde içi yoksul sevgim.
İlk başta durak bilmez bir heyecan sırdaş.
Tuhaflık nerelerdeydi, ya da bunun nesi tuhaftı.
Ne yazık ki, ne şans ki yaşamöyküsünde inanılmaz bir üslupla önem arzediyor.
Kader bir haz nesnesi kendi içine bakabilenin yakalayabildiği.
İzlek seçmiş kendine ruhu nikahlanmış akla.
Kanaat getirdiğim tesadüf tanıştığım mı?
Besmelenin hediyesimi?
Kapkara dipsiz bakışlarda meyleden bir hayatla sırrına davet etti aşkın zehri.
Kendi hayatımın naçarlığında anlamına vakıf eden çağrıya icab etti ruhum.
Korkulu gölgesinde duruşunu bekliyor
artan merakla zikrin sırrındaki aşkta
Sınırlı zamanın ebedi düşlerinde seni yazıyorum senden habersiz.
Aşkta akıl varmıdır?
Sen özeldin üşürken yanlarımda.
En kısa zaman birimi anda hep cezalıyım.
Sevgimle utanmam güç verıyor.
Gittikçe bu dar mekanda büyüyen,
genişleyen ve yığılan zaman,
anla başlıyor seni birdaha yazmaman için habersizim.
Sonu varsa eğer anla sonlanır son seni seviyorumda varoluş hissindesin.
Hayatın ve sevginin ayrıntısında
vesaire sevgiyi gerçek kılan zamana sımsıkı sarılıyorum.
Böylede başarabilirim en kısa zaman birimiyken düşler,
sonsuzlaşıyor soyutlukta bir gerçek dışılıksın artık.
Karşıt halisin gizeminin en büyük düşünde atıfta bulunuyor
kadehi boşalmış duygularımdasın.
Gerçek kılan zamanı reddediyor apayrı kavramlarda sevgi.
Peşine düşerek çağrışımlarında okunuyor.
Gerçeklerin bize sınırlar çiziyor düşte zamanın olmadığı anlayışımıza asla uymaz.
Bilinçaltı daha özgür yalnızlığa sevgiye inat.
Muğlak, karmaşık bir yanda duygular
düşü gerçek dışılığında gerçek için acıya razı olmalı kalp arasındakiler.
Tanıştıklarımızın ödülü avuçlarımızda
uyarıcı etki kalbe heyecanla sarılmış ruhumuza.
Kavradıklarımız satır aralarına yazılmış sezinlenen duaların
özümsemesinde sağlam bir temel vefada.
Kelime-i aşk bileşkesinde duygular ödül aldı besmelede seugiliden.
Sınırında derinleşiyor yaşam
ve ölüm izdüşümünde insan üçlü kaosunda benle özdeş
Nedir kalıcı olanlar özünde duygusal tonlanan gizli paylaşılan duygularda.
Bir hedef varsa bildikleri kalıcı sevgi.
Sebepleri vefalı ruhsal bağlanmada.
Özünü anlarına dönüştüren ruhun derinliklerine giden çizgide avuçların.
Kendi kökeninden zamansal bir akış istem dışı değil.
İstem içi bilinçakışında çocukluk kaosları.
Bir kılıfa sokulmaz hakikat kendinde
iz bırakan göstergelerde yorumluyor gülümsüyen çocukluk.
Saklambaç, körebe kovalıyor gecesinde
öcü olan boşluğuna duyuruyor yalnızlık sesini.
Çocuk özü büyüterek büyür içten sevgi sentezinde.
Karmaşık durumun yalınlaştığı dönüşüm yasalarında hayat.
İşaret edilende hatırlanır susmayan dillerde bir sesti çocuk.
Yanan bir tomurcuk zülfünde masumiyetini yitirir.
Artık beni anla-ma-yın tavrını takınmış yaşam.
Vurgulanan hece sözcükte kalıcı çekirdekte araterapi karmaşık duygularda.
İzdüşümü değişkenlikle yatak odasında küstürülmüş
bir an olanların kuytularında sevgi.
Parçalanmışlığı birleştiriyor zaman çocukluğu
masum birinci sırda suçluluk olan.
Bir taşı yerinden kaldırmak onu oraya koyanı hiçe saymaktır.
Bir gerilim noktasında sevgili sır duanın ritmik kırılmasında
küçük bir yalan sevgi.
Zaman uzadıkça yaşamı izleyenler içindeki çocuğu
dışlayan kıpkırmızı gölgesinde yüzlerde.
Şimdisinde doğmadım oysa ben
Karanlıkta hesaplasılır var olmanın trajedisindeki insan.
İyinin ve kötünün sarkacında hesaplaşma
Önceden kaybedilenlerin kutsal bir yorumudur şiir.
Kanatlananların aklı başından gitmeyen gerçekliğin
yeniden üretilmesinde söyleşiler alışagelmış eskimiş anlamlar.
Duyguların geleceğini kapsayan aklın ruh tutulmasına razı olmakta dua.
Karanlıkta hesaplaşan aşkta gözyaşının raydan çıkmasıdır.
Aşk dilinin ucunda keskın ve taze bir nefes getiriyor.
Yalnızlığın kalıntılarından ötesine geçenler dualarla tutunmada.
Öfkeyle olsa acıylada olsa keşfettiklerimin celladıyım ben.
Beynimde sürgünden yeni dönmüş kirlenerek arınan bir ben varım.
İçimde güçlenen sığınakta sadakattaki tenselliğin uçları.
Melankolideki aşk dostun gelisinde duada gizler topluyor bu sesle özgürm
Kadın, korkularından arınmadan
erkek akla ruha ve bedene dokunan bir korkuda zaten yoktur sevgili.
Umudun, beklemenin yerini korkular cesaretsiz sarılmasında arıyor hayatı.
Sadece harflere bakanlar satır aralarında kayboluyor duygunun.
An be an tanıklık eden yalnızlıkta farklı haller sık sık tekrarlıyor
ve veya belki de bir şey arayanı.
Teni acıyanların korkuları aşamamış sevgiyi.
Acı veren duyguda çoğalıyor zaten yokolanlar.
Varoluşta aşk duada çoğalan bir yolculuk.
Kendilerine dokunabilenlerin hissettiği arayışa tanıklık eder zaten yok olanlar.
Yaşamayı çok istiyenlerin gerçeklerle hayalleri arasında
çelişiyor sevgi zıtlığı.
Acı çeken ruha bedene dokunuyor aşk
Zaten yoktular oysa aşkta içinde var olmak çok büyük bir sorumluluk duada.
Pek çok şeyi göğüsleyen besmelede akılla mantık ayrılıyor.
Ruh aşk bedenle yaşanır.
Ama olmuyor!
Olmuyor!
Zamanı durdurmanın doğal formülünde aşk.
Müşfik, düşünceli ve sevgi dolu sevgilinin inancı.
Salt yıkıcı yanlarına inat basitliğin gücüne sahip yalnızlık.
Tavizsiz ve sert eskiyi yıkmak kadar
yeniyide yapmaya da kendini adamış bır sevgili gözünde.
İnsan nasıl yaşarsa öyle düşünüyor.
Duada söylenen her söz gibi kendisıde yalın ve doğrudur ruhun.
Sevgiye mütevazı ve fedakar çabaların karşılığı sevgili.
Bu kahramanlığı aşkın.
Dùnya zevklerini elinin tersiyle itmenin mutluluğusun sevgili.
Fazla söze gerek yok
hayat molasında sevenleri mutlu eden sıcak bir gülümsemede sevimli sözdür dua.
Algılanan inançla bir yolculuğa tanık karar verdik
ve emrediyoruz yalnızlığa.
Buğulu gür sesin renginde örgüler sevgiliyi doğurur duada.
En önemli özelli dört sağlam kapıya dayanmasıdır.
Uzun soluklu kılınmayanlara inat
ruhuna adapte olur geleneksel besmelede direnme günlüğü aşkın.
İnancım yapayalnız kalanlar gecenin ortasında aşka hazırlanıyor.
Ardından başlayacak olan dostluğun ıçindeki vefa serpiştirilmiş ruhlara.
Soylular, burjuvalar ve yalnızlar arasında oldu mu, olmadı mı?
Seninle buluşmam ey sevgili.
Kendim ve fikirlerim söyleşi yapacağım hasbihalde.
Neler oldu?
Beğenmedinmi sadakatimi?
Öyleyse çöpe at gitsin son sözü.
Mirasa sahip çıkmanın ne demek olduğunu öğrenebilirim.
Hayata vermiş olduklarımla dua çapında ödüllere bile layık kaldı yüreğim.
Kendine hayran krizine adım atmadım.
Azar azar insanlığın günbatımına doğru ilerlemekte ruhum.
Sevgiliyle söyleşi yapacak selameti nerede ve nasıl bulacak düşüncem.
Bir gönül bağının mektubunu arıyor kabullenilmiş de.
Peşindeyim sevgili efendim.
Hürmeti hak eden çok az insana nasip olacak bir gönül bağına talibim.
Soluksuz okuyor ruhum bu özel dualarını.
Ôzel acılarını diplerine döşeyenlerin hücresinde hayli şuskunlaştığını
algılıyor sevincim yeni keşiflerine özlem
Kutuplaşmalarındaki halini gören halimi bir görsen
duygularımı tüketiyorum çok gülersin.
Biri dışardan, diğeri içerden duyumsadıklarım ahkam keser.
Olan biten her şeyle ilgilidir hiç sevinemiyorum sevmeye.
Yeni bir dostluk,
avuç avuç ruhsal birbirine sığınma birbirini koruma ortamını kurmak gerekir diller.
Bir tutku koşulsuz destek verir yan yana seyrederken.
Başarırım kişilik çatışmalarını,
iç bıkkınlıklarını,
karamsarlıklarını da figüran dedikodular aktarır.
Beyninin Kuytu köşelerinde gezinirken
kelimelerim onu duyumsayacak ruhunda dua dua.
Yazamadıkların, söyleyemediklerin, dilediklerin gibi bende seni özledim.
Akşamüstü içgüdülerin serinkanlı son cümlem.
Yaşadığını çoğu zaman belleğine hapsetmiş.
Yaşadıklarını pek kimseyle paylaşmamış.
Tek başına bir odasına tüm belleğini hapsetmiş o gùnleri.
Çoğu gece saat ikide uyanır bedeni kontrol eder bütün kapı ve pencelerini.
Yaktığı sigaranın dumanı acı acı olarak kalıyor insan vicdanında.
Bu acıyı anlamak işin anahtarı gibi gözüküyor.
İlginç kılan bir başka nokta daha var anılarında.
Hala arayış içerisinde sürdürüyor zorlaştırdığı bir gerçeği.
Baş başa bırakıyor anılar baştan kabul ediyor hüküm sürenlerde sevgisi.
Bugünü çözümlemiyor kendine davet ettikleriyle.
Yarınsız gerçek bir özgürlük.
Açık yüreklilikle anlatmıyor sevgiyi pusuda kalmış tasarlanmiş duygularla kalbi
Gerçeğin rengi açık mektup için güçlü bir soluk.
Sözsüz sevgi gönülsüz bir yetişkin.
Arayanların umudundaki elçi gerçeğin arayışında tarihten bir yaprak.
Kuş misali kanat çırparak ulaşmak için serüven tutkuları.
En inanılmaz düşlerin çocukların olsa da, aslında çocuksudur yaşam.
Yaş ve sınırı tanımaz zaman yolculukları ilk durağında.
Aşkın sınır noktasında aşk içindeki insana sesini duyurmaya çalışıyor.
Kapana kısılmış bir av gibi uğultu çıkarıyor insan.
Sahte değerlerden kendilerini saran gözükara bir eylemde.
İnsandaki gizil bulunan hayvani varlığında yaşanmış taşra öyküleri.
Yalnızlık kıskacında sevgiye aç debelenen kalbin
öfke dolu reddedişlerinde gözükara hala yalnızlığın
Bak sultanım gönlüme düşmeden bir damla ateş,
kalmamış duygu utangaç sevdam.
Deliriyorum gözlerimin içine anlamlı anlamlı bakma.
Bulup getiriver bir zahmet sende kaybolmuş beni.
Ama akıl, takılınca böyle oluyor halim.
Anlatayım anlatacağımı birazda konuşalım gözden kaybolarak.
Bulut getiriver omuzlarıma dökülsün gözyaşların.
Buluşmayı bekliyor donatılmış saran huzurun.
Nerede olursanız olun yüreğıniz memleketim oluyor.
Huzurun kaynağı dualarında buralı bir kadın semaya ağlayarak durur.
Düşünen söyleşiler tatlı emeller, acı hakikatler.
ben bu işten usandım.
Boşluyorum neşe ve tedirginlik içindeki dünyayı.
Güç bela aşk dilimin ucunda ahval-i can avucumd aşk zehir
Avucumda yüreğindeki patikalar.
Tek başıma geceliyor kesişmelerim ruhunda.
Gönderdiğim mektuplar fikrini açıyor dualarımın.
Sıcaktın!
Sen ölüydün ve usulca öptüğümde yaratılışın tamam oldu.
Adı aşktı kucakladığında ruhumu duaların.
Aşık sıfatlarınla efkarı umumide muhabbet kurdukça aşk zehrini akıtıyordun.
Kalbi hazalimi tamiri temin edeceğinden desti muhabbetinizdeki hasbihale talibim.
Yeter ki iste her hangi bir rüyadan daha güzel kaderin tohumları.
Size nasıl ekildiğini gösterdim.
Duanın sonsuz gücünden yararlanarak arzunuzun öteki ucunda kutsal yüreğim.
Sessizleştik biz söylemiyoruz, ama söyleniyoruz.
Nedensizde olsa konuşmuyoruz ama gururla mırıldanıyoruz.
Aşka kulluğum yarına çıkarmı ben bende habersiz doğalı otuzdokuz yıl geçmiş.
Yenilmiş sanırlar yüreğim kanar aynı hissizliğinde çile çile.
Onlara dönüp bakmıyorum bile ne güzel günlermiş.
İçimde uyuyan tohumları öğütüyor aşkın zehri.
Meyledenin adı aşk hüzünler dökülürken.
Sevgilinin Aşk harikası duaları vurur hücrelerime.
Ruhum kudurur dünyayı dolaşarak aradığımda gizemli sırlar.
Seher yeli estikçe bir şehre gidemiyorum
oysa aşk hazanda sessizce dilimin ucundasın.
Kuraldışı dökülüyor baharda
yeşil yapraklar yağmurla sessizce ağlayan çocukluğunda sevgilinin.
Bundan daha güzel müjdemi olur hiç de dürüst değilsiniz.
Kaygısıyla hiç uyuyamadıklarında çıldırıyorum.
Korkulu rüya görmektense uyanık kalmak her zaman iyidir.
Sesini duymak dürüstlük endişemdir.
Çevik bir bedenin içindeki rehber bir ruhun ay tutulmasında.
Hassas kırılma noktasında endiselerin yalin kendine ördüğün duvarlarin.
An içerisindeki savrulmalarına katıyorum duaları.
Ölümün eşiğine gelmiş itiraf edemediklerinle gelinlik giymiş yürüyor gözlerime.
Sıkı fıkı yaşamak bir kalem darbesinde bildiğim sırrın durumunda gülüşün.
Kurgu gereği ümitlerini terk edenlere inat
yıllarca yaşatırım anlatmaya başladıklarımı.
Cevaplarını vermemiz beklenir aşkın hoş gelen zehrinde secdem şükürde.
Kavuştukça yanan yanlarımda makul cevaplar.
Beyaz gömleğimi çıkarttım seherde
Teriniz hala tenimde dünyaya karışır bağrımdaki ince sızıyla.
İçimdeki ses başka söylemez vakit tamam dersiniz öz sılam kuytuda.
Fırsatını yakaladım boğacağını bile bile gidiyorum.
Bir arpa boyu yolda ayrı bir cenderedir.
Oysa hayli masum duaya sızmasını istemediklerimiz.
Söylenmesi gereken daha çok şey vardır masala dönecekse aşk.
Bir kibre ulaşmadı sevgi,
aklı bir karış havada olanların haberi yok sevgiliden.
Kayboluyor geceler bir sirke kokusu var havada.
Uzak olduğum şehirde bır yerde kekremsi özlemler.
Düşünememiştim umutsuz bakışların kapladığı harfler bırakma ellere diyordu.
Hafifçe temas ediyor yazılmış dualar
ruhuma dolayıveriyor sevgiliyi aşk-ı zehirde
Deli gönül kötüdür lazım değildir.
Kafamı koyduğum kırlent sağolsun götürüyor sılaya.
Düşündürdükleri vahamet içereceğini tanımlıyordu hep giderken.
Derinden parlayan yine oydu çarpıcı cümle sen bahtımın güneşisin derken.
Dürüsttü titreyen taşıdıkları dua dua ruhumda.
Her şeyi zaman değil, tek tek dualarımız ortaya çıkarıyor.
Lavanta eken köylüleri hatırlatır her demi yüreğime.
Aşk-ın zehrini ekme dedikçe
husumetlere inat emeğim hak ettiği kadar tomurcuklanıyor ruhuma karıştıkca.
yıllanmış bir boşverme dünyaya muamma boşaltılmış.
Sütten çıkmış bir ak kaşıkla yudumladıklarım çok yorucu.
Sütü bozuk yalnızlıktan törpülediğim fiyonk tatlısı kadar tatlı sevgilim
Dediklerine göre öfkesi duygu
gelgitte gerçekse dürüst tanımlaması faslına hiç bulaşmamak.
Fazla kurcalamayarak telaffuz etmeyelim elzem olacak duyguları.
Basamağı dürüstlük yoksa hayat da yoktur koridorlarında sevginin.
Kendinden geçmiş bir biçimde zarif kadınım.
İşte akımda mucizenin sese dönüştüğü andır.
İhtiyacımız olan sessizlikte çok haklısın sevgili.
Takdir ettiğim dualarınla nefesın genzimi temizliyor.
Sessizlik olduğu için ses var mihrakında.
Ve en vurucu sôzün besmelesinde sözüne ruh bulduran bir sevgilisin.
Oysa hiç de dürüst değilsiniz!
Bir kere kendinize karşı dürüst değilsiniz inkar dizgesinde.
Dertlisin bir bütünlük içerisine alamayıp dışladığın
Yeniden hatırlamak istiyorum onca şey sayesinde varolduğunu.
Yeniden hatırlamak istiyorum.
Hayat bır yana dua dinamiğıni unutmuş gözüküyor insanlık.
Çünkü gerçek sesimi kaybetmek üzereyim.
Gerçeğin arifesi efendim siz de kimsiniz?
Ortak dil hüzünbazlık bizde gerçeküstü konuşmalar yeryüzü sürgünü.
Aşk-ı zehri içtikce gerçeği kaderiz.
Kadersizde olsak isteriz elbette,
isterizde sevgilide sevgiyi, olsada olmasada isteriz besmeleyi.
Gittiğim gibi dönmek için gelme demem.
Maskeni indir artık gönül gece kelebekleri ruh kimliğinde.
Biri öldü ama benim tanıdığım biri değil.
Sencede öylemi oynamak istermisin aşkın hallerinde.
Merhaba en büyük aşkın zehrı sevgili aşk
O anın anısı yazılanlar rahat bırakın gizli benliğimi.
Uyumak isteyen bir çocuk var yüreğimde.
Tanıştırayım tertemiz itirafnağmem.
Boşluğa düşmüş anılarla iz sürdü sohbetimin bahanesi.
Beni çıldırtıyor gizli köşelerini keşfedince seviniyorum.
Yakınlığım artıyor ruhuna sırrı ne sizce?
Bir gönül borcum var büyük ustaya.
Buna kuşku yok birinci dereceden tanıklık ediyor gözlerinde dualarım.
Her şeyime yakın duruyor ruhuma bırakılmış hazinen.
Gözün alanını aşan bir gizem bilmediğimiz yerlere dokunan bir şey.
Kıran kırana övgüye değer görünmez hisseden lutuf sanıyorum.
Ruhumun sırlarının edebi derinliğinde
günü gününe duada tutulan notların karşılığı aşkın zehrinde mutlu ölümüm..
y.ed....23.04.2009....Garip Çoban Sıradışı
http:www.beyazrenkler.org/forum/showthread.php? t=17563
Kayıt Tarihi : 8.5.2009 20:08:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Biz dile söze bakmayız. Gönle hale bakarız, Edep bilenler başkadır, Canı ruhu yanmış aşıklar başka. Aşk şeriatı bütün dinlerden ayrıdır. Aşıkların şeriatı da Allah'tır, mezhebi de. Hz.Mevlana k.s
![Engin Demirci](https://www.antoloji.com/i/siir/2009/05/08/ahvali-can-da-ask-in-esref-saati-askin-renk-leri-engin-demirci-garip-coban-www-beyazrenkler-com.jpg)
Boğazıma tükürülen karanlıklarında
sessiz düşüyorum yaralarıma…
Yavan düş/ler çiziyorum yüzüme…
dünlerden bozma eksikliğim, eskiyor
Yalnızlığıma…
hüzün hükmünü yemiş ifadesizliğim,
Kentsizliğime diz üstü düşüyor…
Yol heybeme ilişiyor bir parça nedamet daha…
Uykusuzluğum bölünüyor korkularıma…
bence yok aşk kalbe girince akıl başatan gider
Sağlam temel vefada sevgiyi aşkı kalıcı kılan güç
evet tabiki vefa çok önemli ve gerekli
bela aşk dilimin ucunda ahval-i can avucumda
aşk zehir avucumda yüreğindeki patikalar.
aşk ta engeller patikalar çengeller hep olur
yüreğinize sağlık çok anlamlı güzel sözler..
Tebrikler Zerrin TAYFUR
TÜM YORUMLAR (5)