Ahvali Beyan 41
Alo niye susarsın, niye konuşmuyorsun
De küs müyüz yaptığın, kinaye ağabeyim
Seçimleri sormuşsun, oyun benim unutma
Erkene almazlarsa, seneye ağabeyim
Adayların tamamı, derler senin dilin bal
Bilgeliğe dalalet, bu sendeki garip hal
Köye büyük gelirsin, git paytahta bakan ol
Bakışım benzetilir, senaya ağabeyim
Yüzüme gülseler de, içten kinli bakarlar
Punduna getirseler, postuma ot tıkarlar
Adaylıktan çekilsem, koşup kına yakarlar
Hepsi hasret kalacak, kınaya ağabeyim
Çiğ, çiğ yerim onları bende o tür usül çok
Basit ve sığ siyaset, o yollara karnım tok
Hizmet aşkı şiarım, şan şöhrette gözüm yok
Neyse dönelim asıl, konuya ağabeyim
Şeyimizden tasarruf, olmaza kanan köylü
Gözü açık uyurken, rüya gördük bir hayli
Kuşluk vakti uyandık, şeyimiz olmuş şeyli
Külfetleri çekeriz, sineye ağabeyim
Durumlar çetrefilli, muhtar oralı olmaz
Ekinleri çor aldı, milletin yüzü gülmez
Bilgelik taslayanlar, nedense çare bulmaz
Türlü hastalık değdi, daneye ağabeyim
Hava ayaza çekti, kar topluyor sürekli
Köylümüz şerbetlidir, fedakâr ve yürekli
Bu kış çetin geçecek, büyük çaba gerekli
Karlar düşmeye durdu, haneye ağabeyim
Odun kömür el yakar, tezek kıymete bindi
Tüpçüler selam almaz, hal hatır eskidendi
Sis ve duman çökünce, çakal, kurt köye indi
Eyvahlar koyun, kuzu, danaya ağabeyim
Eskiden de böyleydi, lapa, lapa yağardı
Telaşla koştururken, topuk kıça değerdi
Felekle komşu olan, dert besler dert sağardı
Yıl farklı iklim aynı, ya ne ya ağabeyim.
Yahya Koza
Yahya Koza
Kayıt Tarihi : 17.1.2022 18:14:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!