Ahval
Sokaklar
Çok eskilerden kalma bulutların ardında sabırsızlanan ışıklar
Ya gülücükler, gülümsemeler, kahkahalar?
Bir de oralarda bir yerde rüyalarına yalvaran çocuklar
Ah evet, kuşların aniden kör olması da var.
Ve korkuları kelebeklerin, hızlı adımlar sonra
Sonra birkaç taşı düşmüş duvarları sırların
Sırları ki ayrıcalığı insanların
Ama işte, ölümü annelerin, salyangozların emriyle olan.
Bilirim
Bilirim bunları
Bilirim nedenlerini kâinatın bütün meselelerinin
Bilirim kitaplara başvurmadan.
Taşırım bildiklerimi göz kapaklarımın altında
Kıssam gözlerimi
Kıssam bir akrebin kuyruğuna tutunarak
Evliyaların fısıltıları yankılanır
Ölen kelimelerimin ağrılarından
Hecelere sığmayan uzunlukta.
Olur olmaz bir kımıltı çıkarır beni baştan
Sıralamak gelir içimden
Ve sıralarım nedenlerini olanların
Ve üstü kutsal balçıkla örtülmüş şeylerin
Sıralarım şüpheleri kütüphane raflarına kaldırarak
Sıralarım günahların gücüne tutunarak.
Sözgelimi yalanlar vardır diye yılanlar zehirliler
Yalanlar, hani vardır ya
Övgülerin icat ettiği
Bazen saatlerin de söylediği
Vardır ya, zamandan eden her şeyi
Ve bitiren ellerin dokunma hevesini.
Şehirler kurulmuşsa bir ara
Kurulmuşsa cennetten evvel
Kurulmuşsa bir tek hiçlik varken
Duymuştur yakarışlarını âşıkların
Aşka sınır koymayan bir Tanrı
Ve mesela bir geminin suda durması suyun azizliğindendir.
Çaresizlikten sevişir bir kadın
Bunu ölümsüz memeleri anlatır
Bir tabloda ölen bir bakirenin.
Memeler ki ateşten ve sudan
Memeler ki dokunulmazlığa yasak koyan
Ve olan ve olmayan cümlelerin kutsallığını bozan
Bilirim bunu da
Bilirim isteksiz doğan çocukların bulanık bakışlarından
Ah, şimdi bunu kadınlara kim anlatacak?
Duygular, rıhtımlara öfkeli dalgalar ve otel çıkışları
İşte minaresinin rengi bükük bir cami
Eyvah, içinde kelebekler kadar kısa ömürlü çocukların geleceği uzanır.
Ve bir masada kendi gözlerinden habersiz kadınlar
Göklerde bembeyaz evler yapma isteği taşıyorlar
İçinde melek gibi olmayan çocukların yaşadığı
Demek böyle yaşarmış aşkları şaraptan korkanlar.
Biliyorum, çok az kaldı
Kefen ağlamanın renginden yapılacak
Ve insan rüyalardan yaratılacak
Ve rüyalar bilmediğimiz şeylerin eksikliğinden.
Bilir misiniz? Ölümsüzlük olsaydı eğer, doğmazdı bir daha bebekler
Ve kalbin hafifliğinden çöker sertliği kırılmaz fikirler
Biliyor musun? Çok okunan şiirlerden çıkardım
İstemem, yıpranmasın adın.
Ve geride sen ve ben
Hep üşüyen sen ve ben
Hüzünleniriz, hiçbir neden bilmeden.
Kayıt Tarihi : 8.7.2015 14:02:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!