Ahtır Aş Şiiri - Yavuz Selim Yaylacı

Yavuz Selim Yaylacı
1

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Ahtır Aş

Bir körün, sen hayatımda gördüğüm
En güzel karanlıksın demesi
Aşk
Haydi gözüme bir perde de sen çek
Dize getirilecek deli pişmanlıklar canlansın
Ölü toprağı eş edinmiş necis et
Tırnak ve kemik
Başka, anlamına henüz akıl erdiremediğim
Ermiş gibi dik fakat dirilere bükük kelimeler kusan
Şu iki elimin arasında olup bitmeyen
Bir türlü susmak bilmeyen
Ve bilenmiş çığlıklar saçıp
Dinsiz kalmışı taklitle öfkeye sarılı zihnimde

Çok oldu kalmıyorum böylesine soğuk
Dikenli masalar önünde
Papatyalardan yoksun ve artık bacaları kapanmış
Kat kat üstüste grilerin
Kör edici gözlerine bebeklerimi boğarak
Kimsesiz

İçinde kan tutan bedenlerin alışmasına
Katlanamıyorum, biri bir köşeye uzanmış
Ruhu mülteci güzelliklerden paramparça kemiklere
Dişi dökülmemiş feryatlardan dili tutmayan iniltilere
Gördükleri vahşete diş sıkmayışlarını
Aktaramıyorum diri

Bir mektup yazıp falancanın masasına bırakmayı
Bir mektup yazıp anlatmak istiyorum
Ki bir bilsem hala paranın kabuk olamayacağına inanan
Acının sıcağına titremeden dokunamayacak
Ah bir bilsem
Tezgahta tartılmamış insanların
Baldırı kanlı çağda masalara oturabileceğini
Gecenin bilmem kaç ömründe
-siz onlara saat diyedurun-
Koşacağım ütüsü bozulmadan gömleğimin
Yakası ilkeli

Ne sayıklıyor zihin, sordum kendime
Dilden ne kurtulsa artık boş
Çünkü anlamsız zulüm
Eskiden küfrü kuşanmış bir anlamı vardı

Susun, aklı başında bir delilik düşsün payımıza
Akıllılarca sömürülmeyecek bir o kaldı
Geriye, dönük zamanda

Yavuz Selim Yaylacı
Kayıt Tarihi : 25.4.2018 02:00:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
ÖNCEKİ ŞİİR
SONRAKİ ŞİİR
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Yavuz Selim Yaylacı