Onulmayan Yaralar
Yıllardır çektin amansız çile
Bir Allah'ın kulu çıkıp da getirmedi dile
Yalnızlık, sessizlik canını yaksada
İçine attın çocukların duymasın diye
Dünya, hayat ile ölüm arasında geçen bir oyundan, oyalanmadan ibaretmiş.
Oyunu yarıda bırakıp köşeye çekilenlere, çocukların tabiriyle mızıkçılık yapanlara meğersem ölü denirmiş.
O köşeye çekilenler oyun sahibinin ya kendisini tekrardan oyuna dahil etmesini ya da bir daha dahil edilmemek üzere oyundan çıkarılmasını beklermiş kendince
Oyundan çıkarılan kurtulur mu bilmem, ama bildiğim bir şey varsa o da kalan gidenin yarım bıraktığı hayat öyküsünü sürdürmekle mükellef olur
Hayaller her gün birer birer kırılırken
Anılar bir bıçak gibi kesilirken
Yusuf gibi karanlık kuyulara hapsolmuşken
Bir kuş gibi kanadını hızlı hızlı çırpabilir mi insan?
Gülün dikeninin gölgesi yüzünü mü kararttı yar?
SONSUZ AŞK
Oldu oldu çok güzel oldu
Kızımız gelin, dillere destan oldu
Bilmeyen kalmasın herkes şahit olsun
Simaları da mutluluktan şen oldu
Geçecek bu zorlu günler
Kazanacağız yine hep beraber
Allah'tan ümidimizi kesmeden
Olacak Erdoğan yine en büyük lider
Farklı duygular yaşıyorum senin huzurunda
Sessiz kalıyorum sana doğru baktığımda
Gözyaşlarım yanaklarımdan birer birer akarken
O an kelimeler düğüm düğüm oluyor boğazımda
Sana yönelmek huzur verir her cana
Gün doğar mı, çiçek açar mı bir daha?
Giden gelir mi seferinden tez vakitte ?
Karanlık bulutlar dağılır mı, ay verir mi yine ışığından bir parça?
Yollar serilir mi yeniden önümüze ?
Durur mu kanayan yaralar, bulunur mu yaralara merhemler, biter mi bir türlü bitmeyen şu dertler?
Doğar mi yine güneş karanlığın ardından
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!