Ahşap Saatin Tınısı Şiiri - Haydar Şahinbay

Haydar Şahinbay
89

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Ahşap Saatin Tınısı

Bakır ustalarının bacaları tütüyordu
Biz yola çıktığımızda
Karlı yamacından süzülen rüzgar
Olanca haşmetiyle aşıyordu
Bezir dağından
Ve ben bütün suları çiğnedim hınçla öfkeyle
Öldürürcesine düşmanı, çiğnedim karanlığı
Ve alnımda çimlendi terler
Safran kökünde yunan sabahın aydınlığında
Artık budandım tüm günahlarımdan
Düşünmeye gerek yok İsa’nın çarmıhını da
Kanlı bir göğün uyluğunda
Kilitlerken kapılarını şaşalı haneler
Tek tek kopardım düğmelerini
Kolalı gömleğimin
İnsan kadidinde boğulmaz senin güneşin
Ben hiçbir aşkın ağlatısında yanmadım çünkü
Her şeyi anında yok etmem ondan
Seni de bir çırpıda harcamam da
Ahlak abidelerine yanaşma olmadı
Çünkü bizim kalbimiz
Ve ayazlanırken kollarım sana koşarken
Gövdeme yıkılacak bir bir
Kapakları gözlerinin
Atlas saçlarında yürürken canımın yarısı
Yaşam çitleri sarıyordu günlerimizi
Ve beş bin yıldız sayıyordum gecede
Mermer bir ay usul usul solarken
Ahşap saatin her tınısında
Bir katre kibir ıslanıyordu herkesten
Kim bilir zamanın atlı arabaları
Süzülsün diye çamurlu ırmaklardan
Bıraktım sonunda hatıra denilen geçmişin ipini
Ruhumun hepsi dağılırken kasvetinde bu kargaşanın
Ateşse ateş boyun eğmeyecek kalemi yazarın
Taş ocağında babamın belenirken beşikler
İki çift söz kaldı geriye şafağın
Ve şiirin harkında yıkanırken şairler
Aklımdan geçiyordu yüz binden çok neler neler

Haydar Şahinbay
Kayıt Tarihi : 6.9.2023 16:11:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Haydar Şahinbay