AHRİMAN
Büyük yaralar sağaltan
Su düşünüyorum seni su
Çok düşünüyorum seni çok
Rüzgârdan hızlı koşan yüreğim üşüyor
Gönül gözüme tufan bulutları sürülmüş
Ve fesleğen kokusu sürülmüş
Yanıma gölgemi alıyorum
Her sokuluş her dokunuş bir kadın yüzüdür
Yanıma sessizlik alıyorum
Ve arp çalan Ankara kalesini
Şavkın yağmurları öldürüyor
Sabah gelip akşam gidiyorum
Güneş dağları ölçerken
Öyle soğuk geçti ki bir kadın
Ağaçlar dondu
Şimşir yanaklı kızların boyu uzadı
Taş basamakları tırmandım
Kehribar saçlı kızların boyu uzadı
Karanlık kapılı evleri arkama aldım
En iyi gece karanlık geceydi
En iyi komünist sabırlı komünist
Batık bir kayıktan çıkmıştım
Dokuz kez çalmıştı saat kulesi
Her gece yağmur basıyordum sana gelirken
Gözlerimden yıldızlar çıkarıyordum
Bir cebimden mavi denizleri
Bir cebimden mor dağları çıkarıyordum
Hüzün kaplayan aşklar yüzünden geç kalıyordum işime
İmgesi bozum aşklar yüzünden geç kalıyordum kendime
Yüzüm siliniyordu
Yüzün siliniyordu
Geri dönüyordum
Kuş basıyordum dallar
Saat kulesinde gün batıyordu
Kurşuna dizildi çocuk yüzlü adamlar
Hüzün yüklü kadınlar
Baharatçılar savaş ganimetleri bölüştü
Uygarlıklar uyandı kehribar saçlı bir kadının yüzünde
Gün indi pusulasız yollar uzandı
Önümden turuncu geçti sevdiğim kadın
Mapusane avlusuna gölgeler indiğinde
Önümden su geçti sevdiğim kadın
Düşündüm
Boyun mu eğmiştir zehir mi içmiştir Luristan’da doğan Ahriman
Taşı gediğinden alanlar kim
Kimdir taşı gediğine koyanlar
Devrim türküleri uçan bir trendir sanki
Sokaklarda dağıtılan kağıtlar amele aşkıdır
Ölümsüzlük ölümdür en büyük aşklar da ölür
Martı basıyorum denize
Martı uçuyorum denizden
İçim geçiyor
Yoksa zamanın ışığı mı tükendi
Neden
zor soluk alıyor güneş
Kayıt Tarihi : 6.6.2020 01:24:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Şiir işte...
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!