Bir takım kurup güreşirdik
Küçücük kerpiç bir odada
El ele tutup birleşirdik
Pamuk sapı yanan sobada
Bir varmış bir yokmuş
Bir ülke varmış
Asya'lımı desem Avrupa'lımı
Bilemem
Haritaya baksam yerini
Göremem
Böyle mi olacaktı bizim sonumuz?
Dikenlerle doldu şimdi yolumuz
Yıllarca seninle oturduğumuz
O eski masaya, seni sorarım
Zaman aldı beni geriye gitti
Kul ve köle zihniyetli
Bir toplumdan
Geliyoruz
Bencil ve paragöz
Bir nesile doğru
Gidiyoruz
Yıllarca çalıştım belim büküldü
Senin dırdırından saçım döküldü
Sıktıkça dişimi bir bir söküldü
Soruyorum sana kim kime muhtaç?
Ben sana bakmasam aç kalırsın aç
Acılar çektirdin yetti demedim
Bırakıp gittin de gitti demedim
Seninle aşkımız bitti demedim
Kimseler duymadan dönüver bana
Yeminim yemindir hep seveceğim
Kim sever beni
Benden başka
Benim kadar.
Kim tutar elimi
Hayata sarılıp
Bırakmadığım kadar.
Başında esiyor kavak yelleri
Peşine takmış körpe gençleri
Sarmış bedenini şeytan tüyleri
Kim bu güzeller güzeli
Dalında sallanan bir üzüm
Sen karanlık dünyamın dostu
Gönlümün ışığı kalbim
Anlat bana gördüklerini
Gökyüzü ne renk?
Bulutlar nasıl durur havada?
Yağmur, kar, dolu
İki genç sevince
Aşık olmuşlar görünce
Gezmişler tanışmışlar
Evlenmeye karar vermişler
Gidip istemişler anasından
Yok ki kızın babası
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!