Durulan bu kalp, bilinmeyen bir hevesin esintisiyle savruluyor,
Ruhumun derinliklerinde yankılanan sessiz bir çağrı.
Tanıdık olmayan arzularla dolu bu rüzgar,
Kalbimi alıp bilinmez diyarlara sürüklüyor.
Her nefeste hissediyorum o esintiyi,
Sana ermek zaferdir sensizlik umut dolu
Bakışında bir medet, düşlerde bir hayat
Umutlarla beslenir bu aşk illeti
Baksamya işte gözlerimde dışarıya
Çalmış hepsi ışığından bir parça
Hayattaki her şeyde varken bir parçan
Betimlenemez ki bir parıltı
Bilir kalemim nereyi aydınlattığı
Ama ne fayda karalasam da bu parıltıyı
Geceleri izlediğim dolunaydan farksız.
Gözlerimin büyülenerek daldığı,
Ellerimin ise dokunamadığı...
Sen ise bir tanrı bense aciz bir kul
Acizliğimin oluşturduğu figür aşkımın mı meyvesi?
Aşkımdan varlığın, varlığından bir kulum (ya da varlığından doğan aşkım)
Farkımız var mıdır sorabilir miyim?
Haykırıyorum dualarımla 'Zavallı Tanrıçama'
Duymazsa eğer yanacak bu aciz beden
Hiç yoksa biliyor mu acaba bu aşık kalbin zayıflığını
(Gözlerimin ışıltısından kilitlendiği kalbimin taptığı 'Tanrıçam')
Tartışıyor kalbim kendisiyle
Yaptığım her şey yakıyor,kalbimi
Yanan/yanıyor aşık kalbim sıkışmış iki kahverengi göze
Her kaçışımda, bakışların düşlere/düşüncelere boguyor
Yitiriyorum kendimi yavaş yavaş güzelliğinden
Bak, arıyor gözlerim, kahverengi gözlerini
Kulaklarıma eğilerek fısıldadı kanatsız melek
Palavra oyununun eseri sefil hayatımın aksine
Her fısıltısında gerçekleriyle doldurdu
Kapılmamalıydım, tatlı melodilerin yaydığı düşlere.
Kulaklarımı kapatıp, dinlemeliydim sadece;
İçimdeki karalıkla, acı melodilerin gerçeklerini...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!