Ahmet Unal Şiirleri - Şair Ahmet Unal

Günaydın demek için artık çok geç sana.
Gozlerim güne uyanmıyor, bürünmüş bir karanlığa.
Bedenim alışamadı anne toprağa.
Ben ebediyen uyuyorum, günaydın demenin ne faydası var bana.
Şimdi bir gün bırakıyorum ben sana.
Günaydınlar dile sen, aydınlık yarınlarına..

Bunları biliyorsunuzdur herhalde..
Türkiyede resmi kayıtlara geçen en uzun soyadın. Ayyıldızlı kırmızı bayrak taşıyan kahramanoğlu. Olduğunu.
Dünyada Facebookta 500 milyo kullanıcı olduğunu.
Geceleri gündüze göre ses yoğunluğunun 8 kat daha fazla olduğunu.
Yağmur damlalarının her birini yere bir meleğin indirip birdaha o meleğe sıra gelmediğini.
Arıların kovanların önünde iki nöbetçisi olduğunu bunların çiçek poleni getirmeyen arıları kovana sokmadıklarını.

Bir kalbi kırmadan önce iyi düşün belkide içinde sen varsın.. Aslında kırılan bişeyi tamir etmek kolaydır ama her kırılan yerde biraz iz kalır.. Bir kalbi kırdıktan sonra gelen özür, doyduktan sonra sofraya gelen tuz gibidir gerek kalmaz...

Neden çekip gittin be sevdiğim.
Sonsuza kadar bulamayacağın bi fırsatı teptin.
O zaman afiyetle zehir zıkkım olsun ömrümü yedin..

Bir sessiz çığlıkla uyanıyorum rüyadan.
Hiç bir menfaatim olmadı benim bu dünyadan.
Bir tebessüm, bir damlada mutluluk diledim şu hayattan.
Onuda çok gördü bana, anlamıyormuş insan yaşamadan..

Fedakarlık bir çaresizlik değildir.
Fedakarlık, feda ettiğin şeylerle çareyi bulabilmektir.
Ve o çareyi bulabilmek için bazen hayatını bile feda etmen gerekebilir...

Bir zifiri karanlıktır yüreğimde geceler.
Dilime takılıp kaldı söylemek istediğim kelimeler.
Kalbim sırlarla dolu, aklımda var olan şu bilmeceler.
Hani varya seni seviyorum diye yazdığın hikayeler.
Aslında hepsi birer saçmalardan seçmeler..

Bu dünya neden kimseye kalmadı biliyormusun.
Çünkü alıp verdiğin nefes bile senin değilken, yaradanın yarattığını nasıl sahipleniyorsun...

Güneşin doğuşunu ne güzel yaratmış yaradan.
Doğuşu gibi batışıda bir mucizedir, görmesini bilmek lazım iki gözle bir aradan..

Fedakarlık bir çaresizlik değildir.
Fedakarlık, feda ettiğin şeylerle çareyi bulabilmektir.
Ve o çareyi bulabilmek için bazen hayatını bile feda etmen gerekebilir...