Hiç bir sır görmedim
Senin gibi berr-ak
Hiç ki bürünmedim
Öylesine alay-ı alak
Varlığın çok olsa ne yazar
Garipten işittin mi azar
Mezarının içi yılanlar dolar
Bir kalbe dokunmadıkça
Eline değmişse beğendiğin
Toprağın rengi vardı gözlerimin teninde
Dokunsam ağlarım içerime içerime
Rengim kahve dengim kahve gök mavi
Parıltısı güneş kararmadan dönence
İyi buldum hoş buldum gözlerim
Madem ki değerli ziynet
Neden topraktanız
Kalbi kaplamış illet
Kendimizi yakmaktayız
mekana girmeden görürsen sidre,
o ki son haşret-ül me-vadır,
bitmeden ahir ,
başını eğersen secde.
Bir ümit ki pervasızca
Çaresiz, akılsızca
Gelen ses sadece yağmur damlası
Derin soluksuz
Şiddetli
Medeniyette toplanır günah
Görmez gözler derim ey vah
Başında uyuşmuş akıl kah
Vebal Türk ülkesinde
Kim bilir belki bu odağın
Tutunduğu dalı oluruz
Bardağı koyduğumuz alandan
Yine maviyi konuşuruz
Simsiyah odanın cam kenarında
Taşıdığım bu gönül ile
Meydan okudum cihana
Haçlı vursa İltihap olur
Demlenir ama olur yara
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!