Gelme diyorsan gelmem
Ne gönlünü kırarım ne kapını
Çöpe de atmam hatıranı
Koyarım sineme
Çeker giderim.
Çöplüklerde arılar,
Efsunludur kovanlar
İçinde vızıltılar
Petekleri hep hayal
İçi ya zehir ya bal
Tadılmasa kim bilir.
Duydum ki unutmuşsun hakikatin rengini.
Gönlünü hoşnut eden yalana hak demişsin.
Doğduğun gün açılan o tertemiz tenini
Günahın en kirine, nefsine ram etmişsin.
Nerede o dupduru merhametli bakışlar
Bir kuru yaprak için dalını kırdın ya sen
Gövdesini küstürüp kökü viran eyledin
Gönül, candan bir saray, davet ile girilen
Cam diye kapısından bakıp seyran eyledin.
Nazar et sen, masumun bakışında Yaradan
Girme o beylik laflara
Karnım toktur hep bunlara
Kaf dağından kar dağıtma
Meydanlarda nara atma
Kar değilsin, dağ değilsin.
Bir bilgeyle karşılaştım
Her soruma soru kattım
Hepsine cevap bulmadı
Bir cahille karşılaştım
Tek bir şey soracaktım
Delil yanlış, hâkim yanlı, taraf yalancı,
Hak kimin umurunda
Kanun masal, koyan hayal; vicdan kara, mor, al
Adalet hurdalıkta
İzanı olmayan zan ile yaşar
Mizanı bozulan gam ile yaşar
Arını kaybeden neylesin ömrü
Yüreği taş olan beyhude yaşar.
Yaş olmayan gözde bakış olur mu?
Akılla ger ve çek; işte yalın gerçek.
Germekle çekmek kolay, bilmek ise zordur.
Bilgi, sancıdır rahminde aklın; ağlayan bir bebek.
Cahile hayat kolay, bilene zordur.
Bilgi ağır yüktür, dağlar küçük, o büyüktür.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!