ah ayrılık vakti beliriyor uzakta
gidiyor yine terkedilmiş bir adam
bilinmezliğin endamında bir büyü ile
babilde bulurken bir sevgiliyi
hangi kalp emanet olabilir ki aşka
bitmeden Rabbinin ilahi kudreti
kararmış bir defter yaprağında adın kalır
hep umutlanarak yazılan yazgılarda hayat bitmiş
yerini sefalete bırakmıştır takvimlerde
sen de yoksun oysa
bitmeyen topraklarda ülkeler ihtilal içinde
sen de yoksun oysa
Havva'ya
ayrılık kokusu çekerken
bir kadını arıyor ruhun
ve hasretin içinde olduğunu düşün
düşün ki yalnızsın
yalnızlığındasın zamanın
uzun ve çetin bir yolda bir başına
tek kelimeden başlıyorsun aşka
yüzün ayrılık
bu nasıl bir kıvılcımdır
ölen ve lekelenen bir gerillanın
son bahardan kışa doğru
başlayan bir yolculuktu bu hikaye
amansız yangınlar cinnetinde perişan
adının anlamını bilmiyordu adam
başlarken zaman
ben hiç seni sevmedim ki
misal bir hayaldi aşk gözlerinde
yaş tutarken ağlayan gecelerin
karanlığına küfrettiği dem
vurur başını kızıl güllerin kokusu
oysa hiç bir zaman sevmedim seni ben
gecede yalnız bir karanlık
karanlıkta yıldızlarla geliyor gönül
ve özünde guftesini çalarken ruhun
fatihalar beş para etmez
aldanmaz haline yatakların düşleri
ihanet dedikleri bir aşkta
karanfil kokusu
bağrında yeni yetme bir sevda
bırakıyor suçunu kalbinin üstüne
aldırmadan da olsa
oysa şimdi daha yeni başlamıştı bu öykü
harflerini kendim yarattığım bir kelime
hesapların bittiği bir vakitte gözlerin
tılsımını bırakıyor dünyaya
sebebin olsun
nerde bir ayrılık melodisi çalsa
orda ruhun yas tutar
oysa yollardadır sürgünlerin yüreği
tükeniyor karanlık gecenin tenhasında
yıldızlar kaçarken dilek tutan kadınlardan
'ben artık şarkı dinlemek değil
şarkı söylemek istiyorum'
ve karanfilinde topraklar çürümüş
nereye baksan zor gelir
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!